Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dünya Gazetesi’nin “Sürdürülebilir İklim Ekonomisi” mottosuyla başlatmış olduğu “İklim Ekonomisi Sürdürülebilir Ulaştırma ve Akıllı Altyapı Sistemleri Zirvesi”nde konuştu. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak ulaşım ve haberleşme stratejilerini küresel ve yöresel şartlar ışığında yine tarif etmek ve bu stratejileri aktüel tutmak için yoğun emekler gerçekleştirdiklerini anlatım eden Bakan Uraloğlu, “Dünyadaki hızlı nüfus artışı ve sanayileşme ile birlikte doğal kaynakların plansız kullanımı ne yazık ki iklim değişikliği gibi çevresel sorunlarla karşı karşıya kalmamıza sebep olmuştur. Her yıl artış gösteren kuraklık, kasırga, orman yangınları ve sel gibi doğal felaketler küresel çapta milyarlarca dolarlık ekonomik bilançoya sebep oluyor.” dedi.
“2053 HEDEFİ İÇİN ÇALIŞMALARA BAŞLADIK”
Bakanlık olarak, iklim krizinin Türkiye ve dünya açısından negatif etkilerini önemsediklerini ve üstlerine düşen sorumlulukları yerine getirmek için kararlılıkla çalıştıklarını vurgulayan Bakan Uraloğlu, etraf hassasiyeti ve karbon emisyonunun azaltılmasına yönelerek süratli, emin ve ekonomik ulaşıma yönelik projeler hayata geçirdiklerinin vurguladı. Uraloğlu, “Vizyonumuz; Avrupa Yeşil Mutabakatı, Paris İklim Anlaşması ve Avrupa İklim Yasası gibi Avrupa Birliği’nin temel yaklaşımları ile birçok ortak paydaya sahiptir. Bilindiği üzere Avrupa Yeşil Mutabakatı; 2030 yılına kadar Avrupa kıtasında ulaşım odaklı karbon salınımını yüzde 50 azaltmayı, 2050 yılına gelindiğinde ise sıfır karbon salınımı hedefine ulaşmayı amaçlıyor. Türkiye olarak, küresel ekonomideki güç dengelerini etkileyecek bu ve benzeri uygulamaları her zaman yakından takip ediyoruz. Ayrıca ülkemizin Paris Antlaşması’na taraf olması ile birlikte ‘2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi’ ve ‘Yeşil Kalkınması Politikası’ doğrultusunda kısa, orta ve uzun vadeli stratejik hedef ve eylemlerin belirlenmesi için de çalışmalara başladık.” diye konuştu.
TÜRKSAT’TA 15 MİLYON KİLOVAT ELEKTRİK ÜRETİMİ
2053 yılı için hedefledikleri sıfır emisyon doğrultusunda ulaşım odaklı sera gazı emisyonlarını sıfıra indirmeye yönelik somut adımlar da attıklarını kaydeden Bakan Uraloğlu, “Örneğin günümüzde yenilenebilir enerji kaynaklarının öneminin bilinciyle; 2017 yılında Karayolları İzmir 2. Bölge Müdürlüğünün enerji ihtiyacının bir kısmının karşılanması amacıyla güneş enerjisi santrali kurduk. Geçen yıl da Van 11. Karayolları Bölge Müdürlüğümüz sorumluluğundaki ikinci Güneş Enerjisi Santralimizi tamamlayarak hizmete aldık. Kömürhan Güneş Enerjisi Santrali’nin yapım çalışmalarını tamamladık. Karayollarımız kapsamında Erzurum, Trabzon, Kars, Konya, İstanbul ve Van’a ikinci bir güneş enerjisi santrali yapılmasını da planlarımız arasına aldık. Yine, bu kapsamda İzmir Selçuk’ta TCDD tarafından kendi mülkiyeti üzerindeki alanda kurulan Güneş Enerjisi Santralimiz de 2019 yılında hizmete açılmıştır. Çok yakın bir süre önce TÜRKSAT Gölbaşı Yerleşkesinde 2023 yılında yapımına başladığımız 131 dönümlük dev Güneş Enerji Santrali’ni de tamamlayarak yılda 15 milyon kilovat (kwh) elektrik üretimine başladık. Santralimiz, TÜRKSAT’ın Ankara’daki tüm yerleşkelerinin enerji ihtiyacını karşılayacak ve yılda 60 milyon lira tasarruf sağlayacak. Özetle bakanlığımız kurumlarındaki yenilenebilir enerji kaynaklarını arttırıyoruz.” ifadelerini kullandı.
15 YENİ EKOLOJİK KÖPRÜ
Yabani canlıların karıştığı trafik kazalarını azaltmak amacıyla ekolojik köprü uygulamalarının da etraf duyarlılığı açısından büyük ehemmiyet arz ettiğini anlatım eden Bakan Uraloğlu, Türkiye’de yaban yaşamı geçişi öncelikli olarak düzenlenmiş ilk köprünün, Gülek Boğazı ile Akdeniz’i bağlayan Tarsus-Pozantı Otoyolu’nun 30. kilometresinde inşa edildiğini anımsatarak, “ICA Kuzey Çevre Otoyolu Yatırım İşletmesi de otoyolu projemiz kapsamında Uskumruköy’de bir Ekolojik Köprü inşa etti. Şu anda Karayolları Genel Müdürlüğümüz sorumluluğundaki yol ağında toplam 8 ekolojik köprü bulunuyor. Aydın-Denizli Otoyolu’nda da bir ekolojik köprünün yapımına devam ediyoruz. Konya-Aksaray Devlet Yolu, Kaş-Kalkan Yolu ve Batman-Hasankeyf yolu Suçeken Boğazı mevkii gibi vatanımızın dört bir köşesinde de 15 yeni ekolojik köprü planladık. Demiryolu ağımızda da ilk ekolojik köprü Ankara Eskişehir Yüksek Hızlı Tren Hattında 2021 yılında açılmıştı. Bu hatta bir ekolojik köprü daha planlıyoruz. Dünyada yüksek hızlı tren hattına inşa edilen ilk ekolojik köprü olma özelliğindedir. Diğer yandan Halkalı Kapıkule Hızlı Tren Projesi kapsamında 3 ekolojik köprünün çalışmalarına da devam ediyoruz. Bu tür köprülerimizle birlikte proje inşa alanlarımızda yatırımlar kapsamında kesilen her ağacın yerine misliyle dikim de gerçekleştiriyoruz. Çünkü bizim hedefimiz tabiatın gösterdiği yoldan gitmek; yani onu tahrip etmeden, onunla uyum içinde yaşamayı başarabilmektir.” gibi konuştu.
MİLYONLARCA FİDAN TOPRAKLA BULUŞTU
Bakan Uraloğlu, Karayolları Genel Müdürlüğü tarafınca 76,5 milyon, kamu-özel iş donanması projeleri kapsamında da 20,2 milyon olmak suretiyle toplam 96,7 milyon fidanı daha yeşil bir Türkiye için toprakla buluşturduklarını belirterek, vatandaşları çevrenin ve organik zenginliklerin korunması, kaynakların tükenebilir olduğu gerçeğini göz ardı etmeden bireysel tedbirlerin katılması hikayesinde hassas olmaya çağırdı. Uraloğlu, “Burada yeri gelmişken tüm vatandaşlarımızı da çevrenin ve doğal zenginliklerimizin korunması, kaynaklarımızın tükenebilir olduğu gerçeğini göz ardı etmeden bireysel tedbirlerin alınması konusunda duyarlı olmaya çağırıyorum. Unutmamalıyız ki; doğa, gelecek nesillere bırakacağımız en önemli mirasımızdır. Son 22 yılda 6 bin 101 kilometre olan bölünmüş yol uzunluğumuzu 29 bin 505 kilometreye yükselterek; yıllık yaklaşık 2 milyar 431 milyon litre akaryakıt tasarrufu elde ederken fosil yakıt tüketiminin çevresel etkisini de azaltmış olduk. Çevreye zarar veren araçların karbon emisyonunu 5,27 milyon ton azaltarak doğanın korunmasına katkı sağladık. Ayrıca artık iklim değişikliği ile mücadele kapsamında yük ve yolcu taşımacılığında fosil yakıt kullanımından temiz enerji kullanımına bir geçiş söz konusu. 2035’te her iki araçtan birinin elektrikli olacağı öngörülüyor. Bu noktada bizler de ülkemizin ürettiği yerli ve milli aracımız TOGG’u fosil yakıtlı motorlar olmadan sadece elektrikli olarak üretiyoruz.” dedi.
ÇEVRE DOSTU GEMİLERE 6 MİLYON DOLAR TEŞVİK
Artık elektrikli ve otonom araçların yaşamın bir doğruyu bulunduğunu anlatım eden Bakan Uraloğlu, Bu aşamada bu tür elektrikli araçların daha da yaygınlaşması ile elektrik enerji ihtiyacı ve erişilebilir şarj istasyonlarının mühim gündemlerden biri olacağını söylemiş oldu. Uraloğlu, “Bundan dolayı elektrikli araçların menzilleri ve mevcut şarj istasyonlarının konumları düşünüldüğünde yolcukların daha verimli hale getirilmesi ve elektrikli araç kullanımını teşvik etmeye yönelik projeler hayata geçirmekteyiz. Deniz taşımacılığının çevreye daha duyarlı olması amacıyla uluslararası gelişmeleri de yakından takip ediyoruz. Deniz ticaret filomuzun çevre dostu gemilerle büyümesi için de Hurdaya Ayrılan Türk Bayraklı Gemilerin Yerlerine Yeni Gemi İnşa Edilmesinin Teşvikine Dair bir yönetmelik hayata geçirdik. Bahse konu Yönetmeliğimiz; gemi sicillerimize kayıtlı 50 ile 50 bin groston arası ticari gemilerden 20 yaş ve üzeri olanları kapsamaktadır. Yeni gemilerin ana sevk sistemleri; çevre dostu bir enerji kaynağına dönüşecektir. Bu kapsamda Kapıdağ ve Ayşenaz isimli 2 gemiye 6 milyon dolarlık teşvik sağladık. Sadece gemiler için değil liman tesislerimiz içinde uzun yıllardır sürdürdüğümüz Yeşil Liman uygulamasını güncelleyerek emisyon salınımını daha da azaltmayı hedefliyoruz.” diye konuştu.
KARBONSUZ HAVALİMANI PROJESİ BAŞLADI
Limanlarda kullanılan iş makinelerinde de fosil yakıt yerine yenilenebilir enerji ile çalışan sistemlere geçiş sürecine girildiğinin altını çizen Bakan Uraloğlu, Oluşturacakları mekanizma ile sektöre Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan 20 milyon avro bağışlama, 50 milyon avro uzun vadeli müsait maliyetli kredi desteği alacaklarını söylemiş oldu. Uraloğlu, “Havalimanlarımızda gerçekleşen faaliyetlerin çevresel etkilerini kontrol altına almak için de 2020 yılında Karbonsuz Havalimanı Projesi’ni başlattık. Uluslararası Havalimanları Konseyi tarafından yürütülen Havalimanı Karbon Akreditasyonu programı kapsamında hayata geçirdiğimiz bu projemiz; karbon salınımı, doğal kaynak kullanımı, atık ve kimyasalların yönetimini içermektedir. Dünyada 88 Ülkede toplam 587 havalimanının dahil olduğu programda; Ülkemiz, karbonsuz havalimanı sertifikasına sahip 50 havalimanıyla bu kapsamda Fransa’dan sonraki en yüksek sayıda sertifikaya sahip 2. ülke konumundadır.” ifadelerini kullandı.
Yeni ulaşım ve altyapı projelerimizde, etraf hassasiyetine ve daha azca karbon emisyonuna, süratli, emin ve ekonomik ulaşıma yönelik planları projelere uyarladıklarını anlatım eden Uraloğlu, laflarını şöyleki sürdürdü:
“Ulaşım sistemlerinin sürdürülebilirliğinin sağlanması için tüm paydaşlarımızla iş birliği içinde hareket ediyoruz. Kamu, yerel yönetimler, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve milletimizin ortak çabalarıyla çevreye duyarlı, modern ve etkin bir ulaşım ağını hep birlikte oluşturacağız. Hiç şüpheniz olmasın sürdürülebilir ve sağlıklı bir gelecek için çalışmaya ve ulaşımın çehresini değiştiren yatırımlarımızla, yarınlarımıza yaşanabilir, temiz bir dünya bırakmaya gayret göstereceğiz. Bu noktada Dünya Gazetesi tarafından organize edilen bu kapsamlı zirvenin de Türkiye’nin iklim politikalarını belirlemede ve geleceğe yönelik stratejik adımlar atmada önemli bir referans kaynaklarından biri olacağına inanıyorum. Bu düşüncelerle bu anlamlı zirvenin hayata geçmesini sağlayan Dünya Gazetesi’nin kıymetli yönetici ve mensuplarına teşekkür ediyor, bu tür etkinliklerin çevre duyarlılığı ve bu konuda farkındalık oluşturulması noktasında artarak devam etmesini temenni ediyorum.”