Enflasyon Aralık ayında tahminlerin altında geldi. Aylık yüzde 1,03 olarak gerçekleşti. Bu uzun bir süredir bekleniyordu. “Hatta aylık düşüş birkaç ay gecikmeli geldi” diyebiliriz. Merkez Bankası‘nın faiz indirimine gitme ihtimalini artırdı. Sadece senenin bilhassa ilk ayının enflasyonda yüksek seyir gözlendiğini belirtmekte yarar var. Hatta buna gecikmeli tesir sebebiyle Şubat ayını da ekleyebiliriz. 23 Ocak’tan sonrasında verilecek ilk ürem sonucu ise 6 Mart’ta. Bankanın Ocak ve Şubat ayı verilerini Mart ayı Para Politikası Kurulu toplantısında değerlendirme şansı olacak.

Merkez, bu sene 12 değil 8 toplantı meydana getirecek. Düzgüsel şartlarda senenin ilk 6-7 toplantısında ürem indirimi bekleniyordu. İkinci yarıda ise faizin pas geçileceği düşünülüyordu. Şimdi tahminler değişti. 8 toplantının 8’inde birden ürem indirimi bekleyen yatırım kuruluşları bile var. Ortak öngörü ise yıl sonucunda ürem oranının yüzde 30’lar seviyesine çekilecek olması. Banka, ürem toplantısı sayısının 8’e inmesi sonrası sözlü iletişimi de artıracak. Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan iş dünyası ile daha çok bir araya gelecek. Bu toplantıların ilki 17 Ocak Cuma günü Eskişehir’de gerçekletirilecek. Bu daha önceki yıllarda da uygulanan bir yöntemdi.

Yüksek ürem oranları bankalar için sürdürülebilir değil. En büyük risk alınan borçların ödenmemesi. Sektörden meydana getirilen açıklamalarda kredi geri dönüş oranlarının riskli ölçüde olmadığı dile getiriliyor. Bunun yanında rakamlar yasal takibe düşenlerin sayısının arttığını gösteriyor. Türkiye Bankalar Donanması verilerine nazaran, bireysel kredi ve kredi kartı ödemelerini zamanında yapmayarak yasal takibe düşenlerin sayısı 2024’te yüzde 40’a yakın arttı.  1 milyon 663 bin fert kredi yahut kredi kartı borcunu ödemediği için takibe alındı. Her ne kadar oldukca fazla dile getirilmese de ürem indirimlerinin sürmesinin en büyük gerekçelerinden biri bu.