class=”medyanet-inline-adv”>
Gömü ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Vatandaşlarımız müsterih olsun. Birçok alanda enflasyonda hissedilebilir yavaşlama başladı.” dedi.
Şimşek, TBMM Genel Kurulunda, Gömü ve Maliye Bakanlığının 2025 yılı bütçesine ait sunum yapmış oldu.
2023 yılının ikinci yarısından bu yana uyguladıkları Orta Vadeli Program yardımıyla mühim kazanımların bulunduğunu belirten Şimşek, evvela makrofinansal istikrarı güçlendirdiklerini söylemiş oldu. Ekonomide yine dengelenmeyi sağladıklarını ve şoklara karşı dayanıklılığın artırıldığını dile getiren Şimşek, cari açığın ulusal gelire oranının yüzde 5,5’ten yüzde 1’in dibine inmiş olmasının kıymetli bulunduğunu söylemiş oldu.
Bakan Şimşek, rezervleri artırarak biriki düşüklüğünü kaygı deposu olmaktan çıkardıklarını vurgulayarak, bunun “carry trade üzerinden sağlandığı” yönündeki iddialarının doğru olmadığını, artışın üçte ikisinden fazlasının uzun vadeli, makul maliyetli dış kaynak ve Türkiye’deki portföy tercihlerinden kaynaklandığını dile getirdi.
class=”medyanet-inline-adv”>
Son 1,5 yılda ülke risk priminin 450 baz puandan fazla düştüğünün, aynı kuşakta gelişmekte olan ülkelerdeki risk primindeki düşüşün bunun 10’da biri bulunduğunun altını çizen Şimşek, “Program yoksa, program başarılı bir şekilde uygulanmıyorsa ülkenin risk primi kendisine benzer ülkelerden nasıl oluyor da aynı dönemde 10 kattan fazla düşüyor, diye sormak lazım.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin dış kaynak maliyetinin yüzde 30 düştüğünü belirten Şimşek, gerçek sektör ve bankaların oldukca daha müsait koşullarda finansmana eriştiğine dikkati çekti. Türk lirasına emniyet kazandırdıklarını özetleyen Şimşek, program öncesi yüzde 36 seviyesine düşen Türk lirasının toplam mevduat içerisindeki payının yüzde 57’yi aştığını bildirdi.
“2024’TE DEVAM EDEN KKM HESAPLARINDAN HERHANGİ BİR ZARAR SÖZ KONUSU DEĞİL”
Gömü ve Maliye Bakanı Şimşek, Kur Korumalı Mevduat (KKM) mevzusundaki eleştirilere cevap vererek, “KKM, tam 68 haftadır kesintisiz şekilde düşüyor. KKM stoku geçen sene 3,4 trilyon lirayla zirvedeydi, bugün itibarıyla 1,2 trilyon liranın altına düştü. 2024’te mevduat faizi ortalama yüzde 54,6 ama kur artışı bunun yarısı bile değil. Dolayısıyla 2024’te devam eden KKM hesaplarından herhangi bir zarar söz konusu değil.” diye konuştu.
class=”medyanet-inline-adv”>
Programın bir unsurunun da mali disiplini kuvvetli halde yine tesis etmek bulunduğunu anlatım eden Şimşek, zelzele masraflarına karşın bütçe açığını denetim dibine aldıklarını ve düşürmeye başladıklarını söylemiş oldu.
Şimşek, Türkiye’nin bu yıl dünyada 3 büyük kredi derecelendirme kuruluşu tarafınca notu 2 aşama birden artan tek ülke olduğuna işaret ederek, programın hedeflerine değindi.
Programı uygularken küresel ekonomideki gelişimleri de yakından takip ettiklerini kaydeden Şimşek, “Küresel koşullar, programın başında zordu. Çünkü geçen sene küresel faizler yüksekti. Küresel ticarette artış zayıftı ve ticaret ortaklarımızın büyümesi oldukça düşüktü. Ancak 2025’te küresel koşullar program açısından çok daha elverişli hale gelecek. Çünkü 2025’te ticaret ortaklarımızın büyüme performansının iyileşmesi bekleniyor. Bu yıl faiz indirimlerine başlayan gelişmiş ve gelişmekte olan ülke merkez bankalarının önümüzdeki dönemde de indirimlere devam etmesi, yani küresel finansal koşulların daha elverişli olması bekleniyor. Emtia fiyatlarının düşük seyredeceği tahmin ediliyor. Bütün bunlar program açısından olumlu.” değerlendirmesinde bulunmuş oldu.
class=”medyanet-inline-adv”>
“ENFLASYONU KALICI OLARAK DÜŞÜRMEK İÇİN GEREKLİ ZEMİNİ OLUŞTURDUK”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde AK Parti hükümetleri olarak devamlı daha müreffeh Türkiye inşa etme hedefiyle çalıştıklarını özetleyen Şimşek, laflarını şu şekilde sürdürdü:
“Makroekonomik dengesizlikleri gidermek için uyguladığımız politikalarla 2024’te iç talep yavaşladı ve ekonomide yeniden dengelenme başladı. Dezenflasyon sürecinde büyüme öngörülerimiz doğrultusunda. Kısa vadede yavaşladı. Ancak bu geçicidir. Sanayi üretimindeki sınırlı daralmaya bakarak genel ekonomik gidişata ilişkin yorum yapmak eksiklik olacak. Çünkü ekonominin geri kalan yaklaşık yüzde 79’u büyümeye devam etmektedir. Önümüzdeki yıl daha destekleyici olacak olan küresel koşullarla birlikte dezenflasyon sayesinde oluşacak elverişli yurt içi finansal koşullar ve artan reel sektör güveninin ekonomik aktiviteyi olumlu etkilemesini bekliyoruz.”
class=”medyanet-inline-adv”>
Şimşek, uyguladıkları politikalar yardımıyla enflasyonun bu senenin mayıs ayındaki doruk seviyesine gore 28 puan gerilediğinin altını çizerek, şunları kaydetti:
“Dezenflasyona yönelik politikalara daha geç tepki veren ve geriye dönük fiyatlamanın olduğu hizmetlerde enflasyon yüksek seyrediyor. Vatandaşlarımız müsterih olsun. Gıdadan dayanıklı mallara, eğitimden ulaştırmaya birçok alanda enflasyonda hissedilebilir yavaşlama başladı. 2025’te devam edecek. Enflasyonu kalıcı olarak düşürmek için gerekli zemini oluşturduk, çerçeve şekillendi. 2025’te 4 temel faktör nedeniyle enflasyon düşmeye devam edecek. Birincisi, para politikasının gecikmeli etkisi daha belirgin hale gelecek. İkincisi, bütçe açığını azaltarak, kamu maliyesinin enflasyonla mücadeleye daha güçlü destek vermesini sağlayacağız. Üçüncü olarak bütçe imkanları çerçevesinde bazı yönetilen ve yönlendirilen fiyatları enflasyon hedefiyle uyumlu şekilde belirleyeceğiz. Son olarak gıda, konut ve enerji gibi temel alanlarda arzı artıracak proje ve reformlara hız vereceğiz.”
“VERGİ ADALETİNİ GÜÇLENDİRMEYİ AMAÇLIYORUZ”
class=”medyanet-inline-adv”>
Gömü ve Maliye Bakanı Şimşek, ortalama 56 milyar dolar olan cari açığın bugün ortalama 8 milyar dolar seviyesine düştüğünü anlatım ederek, cari açıkta düşüşü kalıcı hale getirmek için yapısal reformların hızlandırılması icap ettiğini dile getirdi.
Kamuda masraf disiplinini sağlayacak adımları attıklarını özetleyen Şimşek, “Kamu İhale Kanunu’nda çok kapsamlı revizyona gittik. Buna ilişkin düzenlemeleri grubumuza gönderdik. KİT yönetişim reformu konusunda da yapısal reformu tamamlayıp yine taslağı partimizin yetkililerine ilettik.” dedi.
Şimşek, Internasyonal Finans Enstitüsü verilerine gore, 60 gelişmiş ve gelişmekte olan ülke içinde Türkiye’nin en düşük amme borcuna haiz 6’ncı ülke bulunduğunun altını çizerek, kur riskini azaltmak amacıyla ağırlıklı olarak Türk lirası cinsinden borçlandıklarını, borcun vadesini uzatarak stokun refinansman riskini azalttıklarını, ürem riskini azaltmak için değişken faizli borçlanmanın payını sınırladıklarını ve kuvvetli nakit rezervi tutuklarını belirtti.
Vergi adaletini güçlendirmeyi amaçladıklarını vurgulayan Şimşek, meydana getirilen vergi düzenlemelerine değindi. Vergi masraflarını başta vergi adaleti olmak suretiyle, ekonomik, toplumsal ve çevresel hedefleri desteklemek için faal siyaset aracı olarak kullandıklarına dikkati çeken Şimşek, Türkiye’nin gelişme potansiyelini artıran, istihdama katkı sunan yatırım, üretim, AR-GE, ihracat faaliyetlerine vergisel teşvikler verdiklerini söylemiş oldu.
Şimşek, “vergi harcamalarının sadece sermaye kesimine sağlandığı yönündeki” iddiaların da doğruyu yansıtmadığını anlatım ederek, “En büyük vergi harcama kalemi nedir biliyor musunuz? Asgari ücretten vergi almamamızın 2025’teki maliyeti 853 milyar lira. Bütün vergi harcamalarının neredeyse 3’te biri. AR-GE faaliyetleri ve istihdam sağlayacak yatırımlar için 683 milyar lira vergi harcaması öngörüyoruz. Biz yatırımları desteklemeyelim mi? AR-GE’yi desteklemeyelim mi?” diye konuştu.
Kayıt dışılıkla savaşım kapsamında meydana getirilen denetimlere ait informasyon veren Şimşek, vergi borçlarının silmiş olduğu iddialarının da doğruyu yansıtmadığına işaret etti. Şimşek, “Meclisimizin kanun düzenlemesiyle ancak alacaklar silinebilir.” ifadesini kullandı.
“AYLIK VE ÜCRETLERDE İYİLEŞTİRMELERLE ENFLASYONUN ÜZERİNDE ARTIŞ YAPILDI”
Bakan Şimşek, çalışanların ve emeklilerin devamlı yanında olduklarını vurgulayarak, aylık ve ücretlerde iyileştirmelere gidildiğini ve enflasyonun üstünde artış yapıldığını söylemiş oldu. Buna ait örnekler veren Şimşek, “Çalışanlarımızı, emeklilerimizi enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz. Bu programda da hedefimiz bu yönde, değişmedi. Enflasyon şu anda yüzde 47’dir, yıl sonu muhtemelen yüzde 45 olacak. Bu yıl en düşük memur maaş artışı yüzde 78. Enflasyonun 1,7 katı. En düşük emekli aylığı yüzde 68 arttı, enflasyonun 1,5 katı. Asgari ücret de muhtemelen enflasyonun üzerinde seyredecek.” değerlendirmelerinde bulunmuş oldu.
Bütçede öğrencilerin, gençlerin, engellilerin, 65 yaş üzeri büyüklerin, çiftçilerin, esnafın, sanatkarların, çalışanların, emeklilerin ve topluluğun tüm kesimlerinin olduğunu belirten Şimşek, laflarını şu şekilde sürdürdü:
“Temelleri sağlamlaştırmak hususunda önemli mesafeler kaydettik. Küresel ekonomide karşı karşıya kaldığımız meydan okumaların ve ülkemizdeki yapısal sorunların kolay çözümü olmadığını biliyoruz, kabul ediyoruz. Bu sorunları çözmek için uyguladığımız bir program var, bunu kararlılıkla uygulamaya devam edeceğiz. Çünkü amacımız bir taraftan makrofinansal istikrarı tesis etmek, bir taraftan tabii ki temel sorunları çözmektir. Kaynaklarımızı daha verimli kullanarak yatırımı, istihdamı, ihracatı artıracağız. Enflasyon yeni bir sorun değil. 70’lerde, 80’lerde, 90’larda da sorundu. AK Parti döneminde tek haneye indirmiştik, tekrar tek haneye indireceğiz.”
Öte taraftan Bakan Şimşek’in Genel Kuruldaki sunumunu, eşi Esra Şimşek de dinleyici locasından izledi.