Şenay ZEREN
Borsa İstanbul, 2024 yılını tehlikeli sonuç düzen olarak görülen 10 bin 250 puanın altında 9830 seviyesinden tamamlarken; yeni yılda da 10 bin puanın üstünde tutunma denemelerini sürdürüyor.
Geride bıraktığımız yıla baktığımızda, borsa yatırımcısına yüzde 32 kazandırırken; enflasyonun altında kalmış olarak yatırımcısına gerçek getiri sağlayamadı. Zamanı zirvesini 18 Temmuz 2024’te 11 bin 252 puana taşıyan Borsa İstanbul 100 endeksi (BIST 100), geçtiğimiz 12 ayın 7’inde yatırımcısına kazandırdı; 5’inde kaybettirdi. Endeks geçen sene dolar bazlı olarak ise, yatırımcısına ortalama olarak yüzde 11 kazandırdı.
En fazlaca yükselen sektör yüzde 93 ile sigorta
Borsa İstanbul’da 2024 senesinde en fazlaca yükselen sektör endeksi, yüzde 93 ile sigorta oldu. İkinci sırada yüzde 68 ile bankacılık yer alırken, üçüncü sırada yüzde 67 ile komünikasyon bulunmuş oldu. Kıymet kaybeden tek sektör endeksi ise, yüzde 12 ile spor oldu.
En iyi getiri yüzde 575 ile Ufuk Yatırım’da
Bütün hisselere bakıldığında en iyi getiri performansına haiz pay, yüzde 575 ile Ufuk Yatırım (UFUK) olurken, onu yüzde 466 ile Tureks Turizm (TUREX) ve yüzde 360 ile Sanifoam Sunger (SANFM) izledi. En fazlaca kıymet kaybedenler ise, yüzde 83 ile Peker GYO (PEKGY), yüzde 56 ile Politeknik Metal (POLTK) ve yüzde 54 ile Aztek Teknoloji (AZTEK) oldu.
BIST 100 hisselerinde en fazlaca kazandıran TAV Havalimanları
Borsa İstanbul’da hem muamele kütlesi bununla birlikte piyasa kıymeti açısından en kıymetli 100 firmanın pay senedi performansını yayınlayan BIST 100 endeksine dahil hisselerde, 2024 senesinde en fazlaca kazandıranlar sırası ile yüzde 155 ile TAV Havalimanları (TAVHL), yüzde 135 ile MLP Sıhhat (MPARK) ve yüzde 129 ile Enerya Enerji (ENERY) oldu. Endekste sene süresince en fazlaca kıymet kaybedenlere bakıldığında, bütün hisselerde olduğu şeklinde PEKGY birinci sırada yer aldı. İkinci sırada yüzde 51 kayıpla Beşiktaş (BJKAS) ve üçüncü sırada yüzde 46 ile Hektaş (HEKTS) yer aldı.
Peki, Borsa İstanbul’da 2025 beklentileri neler? Allbatross Öbek Stratejisti Volkan Dükkancık ile konuştuk.
Sizce, TCMB bir faiz tenzilat döngüsü mü başlattı, yoksa ürem indirimlerine ara mı verilecek?
Merkez Bankası’nın senenin sonucunda yaptığı ürem indirimini, ‘şahin’ olarak vasıflandırmak olası. Şu sebeple Merkez Bankası bir taraftan faizi indirirken, bir taraftan da sıkı duruşunu koruyacağının mesajını net olarak verdi. Atılan bu adımı, Merkez Bankası’nın gevşeme yönünde attığı bir adımdan ziyade, mevcut sıkılığı korumak üstüne alınmış bir karar olarak okumak daha doğru bir yaklaşım olacaktır. Lakin 3 ay önceki yüzde 50’lik ürem seviyesiyle, mevcut durumdaki yüzde 50’lik ürem seviyesi aynı sıkılığı anlatım etmiyor. 3 ay ilkin enflasyon yüzde 50’nin üzerindeyken, faizi yüzde 50 seviyesinde tutmanın yarattığı çoğunlukla, enflasyon yüzde 45’lere gerilerken faizi yüzde 50 düzeyinde tutmanın ima etmiş olduğu sıkılık birbirinden değişik… Bunu gözden kaçırmamak gerekiyor. Aslına bakarsak Merkez Bankası’nın icra ettiği bu hamleyi, enflasyondaki gerilemeye paralel olarak mevcut sıkılık düzeyini koruma yönünde değerlendirmek olası.
Özetle bu adım, enflasyonla savaşım noktasında yakalanan başarıdan ziyade, gelişme tarafında baş yayınlayan sıkıntıları bir seviyede bertaraf etmek ve bununla birlikte enflasyonla mücadeleyi de sürdürmek üstüne kurgulanmış olarak okunuyor.
Merkez Bankası’nın evvel güvence edilmiş bir ürem tenzilat sürecine girdiğini düşünmüyorum. Sadece, enflasyon müsaade etmiş olduğu sürece her görüşmede gözden transfer yaparak, aradaki gerçek ürem farkını koruyacak biçimde ürem indirimlerinin devam edeceğini de temenni ediyorum. Buradaki esas amacın, enflasyonla mücadeleye zarar vermeyecek biçimde ekonomik gelişme tarafını da düşünen kırılgan bir balans bulunduğunu dikkate almak gerekiyor.
Borsada iyi mi bir 2025 bekliyorsunuz? Risk iştahı ne süre yükselir?
2025’in ilk yarısının birazcık daha sıkıntılı geçeceği aşikâr. Bu dönemi aslen bir geçiş periyodu olarak da değerlendirmek olası. 2024 yılının ana teması olan yüksek ürem ve yavaşlayan gelişme temasının senenin ilk çeyreğinde de devam edeceğini; sadece daha sonra az az ürem indirimlerinde ivmenin artmasıyla beraber, düşen ürem ve canlanan gelişme temasına doğru evrileceğini düşünüyorum. Doğru bir zamanlamayla sektör ve firma rotasyonları yapabilmesi niteliğinde, borsa açısından 2025 yılının mühim bir fırsat sunduğunu düşünüyorum.
2025 senesinde borsada hangi sektör ve firmalar fırsat verebilir?
Yukarıda da bahsettiğim şeklinde 2025 yılının ilk çeyreğini bir geçiş periyodu olarak vasıflandırmak olası. Kısaca hala görece yüksek ürem ve yavaşlayan gelişme temasının hakim olduğu bu süreçte, gelişme ve ürem hassasiyeti düşük sektörler ön planda kalmaya devam edecektir. 2024 senesinde yıldızı olan komünikasyon, sigorta, besin perakendecileri, esenlik ve banka sektörleri için 2025 yılının ilk çeyreği yeniden pozitif yönde geçmeye aday. Senenin ikinci çeyreğiyle beraber, gerilemeye geçindiren faizlerin yarattığı büyümenin canlanacağı beklentisiyle, döngüsel sektörlere doğru az az rotasyonlar görmemiz olası. Bu aşamada gayrimenkul yatırım ortaklığı, çimento, inşaat malzemeleri, otomotiv ve beyaz eşya şeklinde gelişme ve ürem hassasiyeti yüksek sektörlere de geçişlerin yaşandığını göreceğimizi düşünüyorum.
2025 senesinde, doğru zamanlamayla bu sektörel rotasyonları yapabilecek yatırımcıların, senenin sonucunda endeksin üstünde getiri sağlayacağı kanaatindeyim.
2025’te hangi yatırım aracı gözde olur?
2025 yılı genel mevcudiyet dağılımı, etken olarak takip edilmesi ihtiyaç duyulan bir sene olacak. Senenin ilk yarısında, görece yüksek kalmaya devam edecek faize dayalı enstrümanların, portföylerde yer alması icap ettiğini düşünüyoruz. Sadece senenin tamamına bakıldığında, doğru sektör ve şirketlerden seçilmiş ve zamanında yapılma rotasyonlarla dengelenen bir pay senedi portföyünün, senenin sonucunda hem ürem bununla birlikte enflasyon üstünde bir getiri sağlayacağı kanaatindeyiz.
Yatırımcı 2025 için iyi mi bir strateji oluşturmalı; yeni sene için portföy sepetinizi iyi mi oranlarsınız?
Yukarıda bahsettiklerimi dikkate alarak, senenin ilk çeyreği için yüzde 40 durağan(durgun) getirili enstrümanlar (ağırlık kısa vadeli tahviller olacak biçimde), yüzde 50 pay senedi ve yüzde 10 da gram cinsinden altın, doğru bir portföy ihtiyacı olacaktır.
Senenin ikinci çeyreği ile beraber, portföylerdeki pay senedi oranının bir miktar daha arttırılabileceğini düşünüyoruz ve senenin ikinci yarısında pay senedi ağırlığımızı yüzde 60-70 bandına kadar çıkarmayı planlıyoruz. Sadece bu aşamada belirttiğimiz şeklinde, sektör ve firma tarzı çok tehlikeli sonuç bir mevzu olarak karşımıza kalmaya devam edecek.