Türkiye Tarım Odaları Donanması (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, kahverengi kokarcanın fındık ve öteki tarımsal ürünlere verdiği zararlar ve katılması ihtiyaç duyulan önlemelere ilişik izahat yapmış oldu.

Türkiye’nin fındıkta dünyada tekel konumunda bulunduğunu anımsatan Bayraktar, kahverengi kokarca zararlısının stratejik öneme haiz fındıkta son yılların en mühim problemi haline geldiğine dikkati çekti.

Bayraktar, bu zararlının ekonomik tehdit haline geldiğini belirterek, “Giderek yayılan bu istilacı tür yok edilmediği takdirde önümüzdeki yıllarda ülkemiz geneline yayılarak fındık ve diğer tarımsal ürünlere daha fazla zarar verecektir.” ifadesini kullandı.

Bu zararlıya karşı Kahverengi Kokarca Fiil Planı hazırlandığını anımsatan Bayraktar, fiil planı kapsamında zararlıyla savaşım için Tarım ve Orman Bakanlığı ile tarım odaları başta olmak suretiyle Karadeniz Bölgesi’ndeki borsalar, üniversiteler ve alakalı kurumların seferber bulunduğunu aktardı.

“TÜM KURUM VE KURULUŞLAR DESTEK VERMELİ”

Bayraktar, deva temini ve uygulanmasında öteki kurumların yanında belediyelerin de maddi yardımcı vermesi ve ekipman sağlamasının ehemmiyet taşıdığını belirterek, “Sadece Karadeniz Bölgesi’nde değil, ülkemizin birçok bölgesinde meyve, sebze üretimini tehdit eden, 300’den fazla bitki türüne zarar veren kahverengi kokarca, başta fındık olmak üzere elma, armut, turunçgiller, şeftali, ceviz, Trabzon hurması, mısır, fasulye, domates, biber, patlıcan ve benzeri ürünlere hatta orman ağaçlarında da zarara yol açıyor.

Bu zararlıyla mücadelede tüm kurum ve kuruluşlar gereken desteği vererek bu problemin çözümüne katkı sağlamalıdır.” değerlendirmesinde bulunmuş oldu.

Kimyasal mücadelenin yanında biyolojik mücadelenin de önemine dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti:

“Bu nedenle biyolojik ve biyoteknik mücadelede Bakanlık daha fazla inisiyatif almalıdır. Kahverengi kokarcadan zarar gören üreticilerimizin Ziraat Bankası ve tarım kredi kooperatiflerine olan borçlarının faizsiz veya çok düşük faizle uzun vadede ödenmesi sağlanmalı, yeniden kredi kullanabilmelerinin önü açılmalıdır.”