Ekonomi

Cevdet Yılmaz: Meclisimize öneri edilen paket Müdafaa Sanayii Fonu’na yardımcı amaçlı

  • Ekim 13, 2024
  • 0

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Meclis’imize bir paket teklif edilmiş durumda. Özellikle Savunma Sanayii Fonu’na destek amaçlı bir paket. Burada tek bir kuruş bile bütçeye gitmeyecek. Bu son pakette

Cevdet Yılmaz: Meclisimize öneri edilen paket Müdafaa Sanayii Fonu’na yardımcı amaçlı

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Meclis’imize bir paket teklif edilmiş durumda. Özellikle Savunma Sanayii Fonu’na destek amaçlı bir paket. Burada tek bir kuruş bile bütçeye gitmeyecek. Bu son pakette ortaya konan tüm unsurlar savunma sanayiini güçlendirmeye dönük olarak bu alandaki çalışmalarımıza tahsis edilecek.” dedi.

Türkiye İhracatçılar Meclisince (TİM) Türkiye İnovasyon Haftası kapsamında Haliç Kurultay Merkezi’nde düzenlenen İnovaLİG Şampiyonları Mükafaat Töreni’nde konuşan Yılmaz, ihracatı geliştirmek, Türkiye’nin gurur deposu olan şirketleri teşvik etmek amacıyla başlatılan İnovaLİG programının bu yıl 11’incisini gerçekleştirdiklerini söylemiş oldu.

Yılmaz, programın 2014 senesinde 460 başvuruyla başladığını, her yıl bundan önceki yıldan daha çok teveccüh bulunduğunu, geçen sene ilk defa 2 bin sınırının aşılmasının sevinicini yaşadıklarını, bu sene ise 67 değişik ilden 2 bin 302 şirketin müracaat yaptığını belirtti.

Firmalarda, inovasyon ve ona dayalı ihracat bilincinin her sene bundan önceki seneye kıyasla daha çok yaygınlaştığını aktaran Yılmaz, geçen senenin İnovasyon Şampiyonu 30 şirketin 2023’te toplamda 6,8 milyar dolar ihracat gerçekleştirdiğini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, bugün ödüllerini takdim ettikleriyle bugüne dek 124 değişik firmaya mükafaat verdiklerine dikkati çekerek, önümüzdeki yıl 2 bin 500 başvuruyu geçeceklerine inandığını dile getirdi.

“Türk ekonomisinin akıncıları” olarak gördükleri ihracatçıları devamlı desteklediklerinin ve sıkıntılarında yanlarında olduklarını vurgulayan Yılmaz, “Sayın Cumhurbaşkanımızın yurt dışı seyahatlerinde, ülkemize gelen devlet-hükümet başkanlarıyla olan resmi görüşmelerinde ve tüm temaslarımızda ihracatçılarımızın meseleleri, gündemimizin her zaman en üst sıralarında yer aldı. Şu ana kadar birçok ülke lideriyle ihracat konusunda önümüzdeki yıllar için net hedefler belirlemiş durumdayız.

Belirlenen bu hedeflere ulaşmak için de pürüzleri tek tek ortadan kaldırıyoruz, iş dünyamızın önündeki yolları olabildiğince açmaya gayret ediyoruz. Türkiye’nin üretimine, istihdamına, refahına, kalkınmasına omuz veren her iş insanımıza, her firmamıza samimiyetle sahip çıkıyoruz.” diye konuştu.

YIL SONU İHRACAT HEDEFİ 264 MİLYAR DOLAR

Yılmaz, verdikleri mücadelenin sonuçlarını her alanda görmenin haklı sevincini yaşadıklarını belirterek, “Son 22 yılda dolar bazında ülkemiz ekonomisi hacim olarak yaklaşık 5 kat büyüme sergiledi. Kişi başına gelirimiz 3 bin 600 dolardan, geçen sene sonu itibarıyla 13 bin 243 dolara çıktı. Bu yılın rakamları henüz çıkmış değil ancak Orta Vadeli Program’ımızda bu yıl sonu itibarıyla çok ciddi bir büyüklüğe ulaşacağız. 1,3 trilyon doları aşan bir milli gelir, 15 bin dolar kişi başı gelir bekliyoruz.” bilgisini verdi.

Türkiye ekonomisi seneler içinde hedeflerine bir bir ulaşırken ülkenin internasyonal çevrelerdeki görünümü ve algısının da pozitif yönde yönde değiştiğinin altını çizen Yılmaz, “Son 22 yılda ihracatımız 36 milyar dolardan bu yılın eylül ayı itibarıyla yaklaşık 262 milyar dolara ulaştı. Burada da hedefimiz yıl sonu itibarıyla 264 milyar dolara ulaştırmak.” ifadelerini kullandı.

Yılmaz, 22 sene ilkin 33 bin 500 şirket ihracat yaparken 2023 senesinde 140 bine yakın şirketin bunu gerçekleştirdiğini, bu senenin 9 ayında ise bu sayının 160 bini geçtiğini aktaran Yılmaz, ihracatçıların yurt dışı ziyaretlerini daha da kolaylaştırmak için 40 bin kişiyi özel damgalı geçişlik imkanından faydalandırdıklarını söyledi.

“VİZE KOLAYLAŞTIRMASI KONUSUNDA İŞ DÜNYASI ODAKLI BAZI SOMUT ADIMLAR ATMAMIZ MÜMKÜNDÜR”

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Gümrük Birliğinin ne olursa olsun güncellenmesi icap ettiğini, bunun hem Avrupa aynı zamanda Türkiye’nin menfaatlerine bulunduğunu dile getirerek, şu şekilde devam etti:

“Birtakım ülkelerin siyasi yaklaşımları nedeniyle bunu maalesef bugüne kadar yapamadık. Ancak son dönemlerde Ticaret Bakanlığımızın Avrupa Komisyonu’yla çok olumlu bir diyalog geliştirdiğini biliyorum. Önümüzdeki dönemde mutlaka farklı sektörel yapıları da kapsayan güncellenmiş bir Gümrük Birliğini başarmamız gerekiyor. İş dünyasına Avrupa Birliğinin bakış açısının farklılaşması gerekiyor.

Özellikle vize konularında diğer birtakım bürokratik süreçlerde iş dünyamıza gösterecekleri kolaylıklar Avrupa’nın da bizim de lehimizedir. İnanıyorum ki önümüzdeki günlerde vize muafiyeti tartışmaları ve vize kolaylaştırması konularında iş dünyası odaklı olarak bazı somut adımlar atmamız mümkündür. Bu yönde de çalışmaları sürdürüyoruz.”

Finansmana erişimin mühim bir antet bulunduğunu, Türk Eximbank’ın ödenmiş sermayesini 35,7 milyar liraya çıkardıklarını vurgulayan Yılmaz, “Günlük reeskont kredi limitini 300 milyon liradan 4 milyar liraya yükselttik. Yani kredi limitlerinde son 1,5 yılda 13 katın üzerinde bir artış gerçekleşti. Bu sene ihracatçılarımıza 410 milyar lira reeskont kredisi açıldı. Bu kredilerin toplam finansman maliyetine üst sınır getirmek suretiyle ihracatçılarımızı ilave 66 milyar liralık bir maliyetten kurtarmış olduk.

Eximbank geçen sene ihracatçılarımıza 19,6 milyar dolar kredi ve 22,4 milyar dolar sigorta ve garanti olmak üzere toplam 42 milyar dolar destek sağladı. Bu yıl, bu desteği toplamda 50 milyar dolara yükseltmiş bulunuyoruz. Bu ay başı itibarıyla mal ihracatçısı firmalarımıza verilen destek tutarı 10 milyar 770 milyon lirayı geçti.” dedi.

Yılmaz, bütün bu süreçte bir tek ihracat değerleri ve ihracatçıların sayısının artmadığını, ihracatın kompozisyonunun da değişmeye başladığını aktararak, yüksek teknoloji ürünlerinin ihracatlarındaki payının yıldan yıla yükseldiğini, 2002 senesinde 2 milyar dolar olan yüksek teknoloji ihracatının 2023 senesinde 10 milyar dolar seviyesi ulaştığını bildirdi.

“İNSANSIZ HAVA ARAÇLARINDA DÜNYANIN İLK 3-4 ÜLKESİ ARASINDAYIZ”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kesin liderliğinde yürütülen “Milli Teknoloji Hamlesi” yaklaşımıyla bugün ileri teknolojileri kendi olanak ve yeteneğiyle geliştirip üretebilen bir noktaya ulaştıklarını özetleyen Yılmaz, Türkiye’nin Küresel Yenilik Endeksi listesinde son 11 yılda 31 basamak yükseldiğini, üst orta gelir grubunda en yenilikçi üçüncü ülke bulunduğunu, 2024-2028 sürecini kapsayan 12. Kalkınma Planı’ndaki hedeflerden birinin de Küresel Yenilik Endeksi’nde ilk 10 ülke içinde yer almak bulunduğunu söylemiş oldu.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, müdafaa sanayisinde karşılaştıkları bütün engellere, gizli-açık pek oldukca ambargoya karşın nereden nereye gelindiğini ihracatçıların oldukca iyi bildiğine dikkati çekerek, şunları belirtti:

“Yüzde 80’leri bulan dışa bağımlılığımızı yüzde 20’lere kadar düşürdük. İnsansız hava araçlarında dünyanın ilk 3-4 ülkesi arasındayız. İHA ve SİHA satış sayısında ise zirvede en fazla satış, ihracat yapan ülke olarak Türkiye olarak biz yer alıyoruz. Geçen yıl bu alanda dünya genelinde satışların yüzde 65’ini ülkemiz tek başına gerçekleştirdi. İnsansız hava sistemlerindeki başarımızı, sektörün diğer alanlarına teşmil etmek için yoğun çaba harcıyoruz. İnşallah füze, roket, hava savunma sistemleri, elektronik harp sistemleri, gemi ve denizaltı teknolojisi ile savaş uçaklarında da benzer gurur verici başarılara imza atacağız.”

Bölgede yaşanmış olan gelişmelere değinen Yılmaz, internasyonal kurumlara, hukuka ve etik değerlere güvenin oldukca zayıfladığını, Gazze’de yaşananların Türkiye’nin kendi ayakları üstünde oldukca kuvvetli bir halde durması icap ettiğini gösterdiğini söyledi.

“BURADA TEK BİR KURUŞ BİLE BÜTÇEYE GİTMEYECEK”

Yılmaz, iktisat ile teknolojiyle, her alandaki başarılarla ülkeyi geleceğe hem daha müreffeh hem daha güvenilir taşımak niteliğinde olduklarının altını çizerek, Müdafaa Sanayii Destekleme Fonu için katılma oranı alınmasına ilişik düzenlemeyi içeren teklifin TBMM’ye sunulmasıyla alakalı şu değerlendirmeyi yapmış oldu:

“Bu kapsamda Meclis’imize bir paket teklif edilmiş durumda. Özellikle Savunma Sanayii Fonu’na destek amaçlı bir paket. Burada tek bir kuruş bile bütçeye gitmeyecek. Bu son pakette ortaya konan tüm unsurlar savunma sanayiini güçlendirmeye dönük olarak bu alandaki çalışmalarımıza tahsis edilecek.

Çelik Kubbe projemizden diğer kritik teknolojilere kadar bu alandaki varlığımızı daha da güçlendireceğiz. Bölgemizde yaşananlar son 20 yılda bu alanda yaptıklarımızın ne kadar kıymetli olduğunu, ne kadar doğru kararlar verildiğini göstermektedir. Burada bir Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak değil Türkiye Cumhuriyeti’nin bir vatandaşı olarak ortaya koyduğu sağlam irade, savunma sanayiinde bizi taşıdığı bu nokta için Sayın Cumhurbaşkanımıza şükranlarımı sunuyorum.”

Yılmaz, haksız eleştirilere ve örtülü sabotaj girişimlerine karşın attıkları bu adımların ne kadar önemli, ülke açısından ne kadar stratejik hamleler bulunduğunu etraflarına baktıklarında daha iyi anladıklarını anlatım ederek, “Birileri ısrarla kabul etmek istemese de caydırıcılığını artırmak, Türkiye için bir tercih değil mecburiyettir. Şayet 85 milyon olarak vatanımızda gönül huzuruyla yaşamak istiyorsak ekonomide, ticarette, savunmada, teknolojide, inovasyonda güçlü olmak dışında bir seçeneğimiz bulunmuyor.” dedi.

Koronavirüs salgınıyla süregelen, yöresel çatışmalarla iyice bozulan küresel ekonomik görünümde bariz bir iyileşmenin hemen hemen yaşanmadığını, en büyük ihracat pazarı olan Avrupa Donanması’nde sıkıntıların halen devam ettiğini anlatım eden Yılmaz, “Örneğin son 5 yılda dünya ekonomisi ortalama yüzde 2,7 büyürken, Avrupa Birliği’nde bu oran sadece yüzde 1,4 oldu. Bunun özellikle siz ihracatçılarımızı zorladığının farkındayız. İhracatçılarımızdan yükselen taleplere kulaklarımızı tıkamıyoruz. Tam aksine ihracatı en önemli performans göstergesi olarak görüyoruz. Ekonomi programımızda bozulmaya yol açmadan beklentilerinizi imkanlar dahlinde karşılıyoruz, imkanlarımızı sonuna kadar zorlayarak karşılamaya da gayret edeceğiz.” diye konuştu.

Dış talebin azaldığı bir yerde ihracatta bereketlilik ve inovasyonın daha çok ehemmiyet kazandığına, iktisat programını uygularken meselenin bu yönüne bilhassa dikkat ettiklerine işaret eden Yılmaz, bir tek para ve maliye politikalarından oluşan bir program olmadığını, muhtelif sektörlerde yapısal dönüşümü öngören bir programı hayata geçirdiklerini söylemiş oldu.

​​​​​​​HIT-30, YATIRIM TAAHHÜTLÜ AVANS KREDİSİ VE HAMLE PROGRAMLARI

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, ​​​​​​​Türkiye’yi katma kıymet zincirlerinde daha üst basamaklara taşıyacak, oldukca daha rekabetçi ve yenilikçi hale getireceklerine, bu doğrultuda da pek oldukca uygulamayı hayata geçirdiklerine işaret ederek, şunları belirtti:

“HIT-30, yatırım taahhütlü avans kredisi ve hamle programları, orta yüksek ve yüksek teknolojili ihracatın payını artırmak, Türkiye’yi inovasyonla büyütmek için tasarladığımız programların en önde gelenleridir. Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi kapsamında yıllık 100 milyar olmak üzere 3 yılda 300 milyar ayırmış durumdayız. HIT-30 programıyla 30 farklı alandaki yüksek teknoloji yatırımlarına 30 milyar dolar tutarında destek sağlamayı hedefliyoruz. Pazara girişten ürün çeşitlendirmeye ve ticarileşmeye kadar pek çok alanda farklı desteklerimiz var. Mimarlık, mühendislik, tasarım ve yazılım gibi çeşitli hizmet ihracatlarından elde edilen gelirlerden sağlanan kazanç istisnasını yüzde 50’den yüzde 80’e çıkardık.”

Dünya çapında yükselen trend olan e-ihracatın geliştirilmesine yönelik çalışmalara da hızla devam ettiklerini belirten Yılmaz, bu sene yürürlüğe koydukları uygulamalardan bir öteki de Avrupa Yeşil Mutabakata Ahenk Projesi Desteği paketi bulunduğunu kaydetti.

Yılmaz, böylece yeşil dönüşüm hikayesinde farkındalığı artırmayı, mevcut durumu iyileştirmeyi ve ihracatçıların fonlara daha rahat erişimini hedeflediklerini laflarına ekledi.