Sıhhat Bakanlığı tarafınca “Üreten Sağlık” temasıyla düzenlenen “Sağlıklı Türkiye Yüzyılı Tanıtım Toplantısı”, Bakanlar Kemal Memişoğlu ve Mehmet Fatih Kacır’ın katılımıyla gerçekleştirildi.

Kacır, Sıhhat Bakanlığının Bilkent’teki yerleşkesinde meydana getirilen toplantıdaki konuşmasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, son 22 yılda AR-GE ve inovasyon alanında sağlam temeller üstüne inşa edilmiş kuvvetli bir altyapı oluşturduklarına dikkati çekti.

Müdafaa sanayisinde olduğu benzer biçimde öteki stratejik alanlarda da Türkiye’nin enerjisini ve yetkinliğini dünyaya imlemek adına çalışmalarını sürdürdüklerini belirten Kacır, “1990’lı yıllarda İnsan Genom Projesi ile 2,7 milyar dolar gibi devasa bir bütçe harcanarak 13 yıllık uzun bir süreçte erişebildiğimiz gen haritamıza, bugün 1000 doların altında maliyetle bir günde ulaşabiliyoruz.” diye konuştu.

class=”medyanet-inline-adv”>

Türkiye’nin kuvvetli AR-GE ve inovasyon altyapısı, kalifiye insan deposu, nitelik ve kıvanç odaklı esenlik altyapısıyla bu dönüşümü göğüslediğini dile getiren Kacır, “İlaç ihracatımız 160 milyon dolardan 2,5 milyar dolara yükseldi. Üretimimiz 3 milyar kutuya yaklaştı. Halihazırda 11 biyoteknolojik ilaç tesisimiz üretim faaliyetinde bulunuyor. Tıbbi cihaz ihracatımız ise 47 milyon dolardan 1,3 milyar dolara yükseldi.” değerlendirmesinde bulunmuş oldu.

“26 YATIRIM PROJESİNİ DESTEKLİYORUZ”

Kacır, Kovid-19 salgını döneminde yaşanmış olan sıkıntıları da anımsatarak, bütün dünya çaresizce yoğun bakım teneffüs aleti ararken, Bakanlığın teknoloji geliştirme altyapılarını hizmete açtıklarını, BAYKAR, Arçelik ve ASELSAN’ın destekleriyle BİOSYS’in geliştirdiği yerli teneffüs cihazını 14 günde seri olarak ürettiklerini söyledi.

Bakan Kacır, 2022’de duyuru edilen “Akıllı Yaşam ve Sağlık Ürün ve Teknolojileri Yol Haritası” ile istila, yaşlanan nüfus, artan kronik hastalıklar benzer biçimde değişik sınamaların esenlik sektörüne etkilerini çözümleme ettiklerini söylemiş oldu.

Türkiye’nin stratejik hedefleri ve gereksinimleri doğrultusunda hayata geçirecekleri eleştiri siyaset ve projeleri tespit ettiklerini bildiren Kacır, şu detayları paylaştı:

class=”medyanet-inline-adv”>

“Geçtiğimiz yıl sağlık endüstrisinde 175 yatırıma teşvik belgesi düzenleyerek 30 milyar liranın üzerinde yatırımı harekete geçirdik ve yaklaşık 3 bin 262 nitelikli istihdamın önünü açtık. Yeni destek ve teşvik mekanizmalarımızı da adım adım devreye alıyoruz. Katma değerli üretimi teşvik etmek ve cari açığı azaltmak üzere hayata geçirdiğimiz Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı kapsamında Biyobenzer ilaçlardan kanser ve otoimmün ilaçlara, ortopedik cihazlar ve protezlerden yenilikçi eşdeğer ilaçlara kadar toplam büyüklüğü 13 milyar lirayı aşan 26 yatırımı destekliyoruz. HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı kapsamında sağlık endüstrisinde biyoteknolojik ilaçlardan yenilikçi sağlık teknolojilerine, akıllı tıbbi cihazlardan teknolojik gıdalara uzanan geniş bir yelpazede ekosistemimizi yeni yatırımlarla güçlendirmeyi hedefliyoruz.”

class=”medyanet-inline-adv”>

“17 BİNDEN FAZLA BİLİM İNSANI DESTEKLENDİ”

Kacır, esenlik teknolojilerinde yenilikçi cihazların ve hizmetlerin fikirden ürüne dönüşmesinin sadece yoğun mühendislik, tasavvur, prototipleme ve gözlem aşamalarından sonrasında olası bulunduğunu dile getirdi.

Bu anlayışla gerek TÜBİTAK bünyesinde yürüttükleri gerekse TÜBİTAK eliyle destekledikleri projelerle esenlik alanında birçok yenilikçi ürünün geliştirilmesi ve ticarileştirilmesini sağladıklarını belirten Kacır, son 22 yılda bir tek TÜBİTAK burs ve yardımcı programlarıyla, esenlik alanında yürütülen 10 bin projeye ve 17 binden fazla bilim insanı ve gence 50 milyar liranın üstünde destekte bulunduklarını söylemiş oldu.

class=”medyanet-inline-adv”>

Bakan Kacır, TÜBİTAK Aşı ve İlaç Geliştirme Kampüsü’nü hizmete açtıklarını, AR-GE merkezleri ve teknoparkların da esenlik alanında kalifiye AR-GE projelerinin somut ürün ve hizmetlere dönüşmesinde öncü rol üstlendiğini söyledi.

Bugüne dek 70 AR-GE merkezi ve teknopark bünyesinde çalışmalarını yürüten 1400’ün üstünde teknoloji girişiminin 3 bin 500’den fazla inceleme projesine yardımcı verdiklerini bildiren Kacır, şu ifadeleri kullandı:

“İnanıyorum ki sağlık alanında nitelikli insan kaynağımız ve kurduğumuz güçlü teknoloji ekosistemiyle önümüzdeki dönemde küresel ölçekte bir ivme yakalayarak yeni başarı hikayeleri yazacağız. Türkiye’yi tüm dünyadan sağlık girişimleri için çekim merkezi konumuna taşıma yolunda atılacak her adımın destekçisi ve hamisi olmayı sürdüreceğiz.”

“SAĞLIK ALANINDA AR-GE VE ÜRETİM KABİLİYETLERİMİZİ ARTIRACAĞIZ”

class=”medyanet-inline-adv”>

Kacır, “Üreten Sağlık” modeliyle kamudan sanayiye, üniversitelerden girişimcilere kadar esenlik ekosistemindeki bütün paydaşları bir araya getirdiklerine işaret etti.

Bakan Kacır, mevzubahis programa ait şu değerlendirmede bulunmuş oldu:

“Birlikte yerli üretim kapasitesini artırmayı, dışa bağımlılığı azaltmayı ve Türkiye’yi küresel sağlık teknolojileri pazarında lider konuma taşımayı hedefleyen bu program doğrultusunda atacağımız önemli adımlardan biri de Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) ve TÜBİTAK arasındaki sinerjiyi güçlendirmek olacak. Oluşturduğumuz işbirliği modeliyle aşı, tıbbi cihaz ve biyoteknolojik ürünler gibi alanındaki yetkinliklerimizi ortak kullanım esasına dayalı yeni bir yaklaşımla etkin bir şekilde değerlendirme imkanına kavuşacağız. TÜBİTAK bünyesinde yürüttüğümüz projelerle oluşturduğumuz kabiliyet havuzumuzu sağlık ekosistemindeki tüm paydaşların erişimine açarak, bilimsel bilgi birikimini ve teknolojik yetkinlikleri ortak bir zeminde buluşturacağız. Bu sayede kaynaklarımızı daha verimli ve stratejik bir şekilde kullanarak, sağlık teknolojilerinde özgün, yüksek katma değerli ürünler geliştirme yolunda önemli bir ivme kazanmayı hedefliyoruz. Program doğrultusunda bir diğer önceliğimiz de sağlık alanında AR-GE ve üretim kabiliyetlerimizi artırmak ve yenilikçi fikirlerin ticari ürünlere dönüşmesini sağlamak olacak.”

SAĞLIKTA TURCORN HEDEFİ

Türkiye’nin esenlik alanında hemen hemen “Turcorn” çıkaramadığına dikkati çeken Kacır, laflarını şöyleki tamamlamış oldu:

“Ben inanıyorum ki burada temellerini atacağımız işbirlikleriyle, önümüzdeki yıllarda sağlıkta da Turcornların doğuşuna zemin hazırlayacağız. Aşı ve ilaç tedarikinde uzun vadeli planlama ve kamu alım garantileri, temel araştırması veya klinik araştırması Türkiye’de gerçekleştirilen ya da yatırım teşviki verilmiş yatırımlar neticesinde üretilecek ilaçlara ruhsatlandırma süreçlerinde öncelik verilmesi, klinik araştırmaları daha yaygın bir şekilde gerçekleştirilmesine imkan tanıyacak mevzuat adımlarının atılması, üniversiteler, hastaneler, araştırma merkezleriyle teknopark ve AR-GE merkezleri arasında işbirliğinin güçlendirilmesi, temel araştırması gerçekleştirilmiş ürünlerin klinik araştırmalarının desteklenmesi, TÜBİTAK ve TÜSEB arasında yüksek koordinasyon sağlık ekosistemimizin ölçeklenmesi ve genişlemesi için büyük önem arz ediyor.”