Altının ons fiyatı, artan jeopolitik riskler ve Amerika Merkez Bankasının (Fed) ürem tenzilat döngüsünün yanı sıra, merkez bankalarının alımlarıyla 2024’te üstün dereceli kırarken, başlıca emin liman varlıklardan olan dibine talebin 2025’te de kuvvetli kalması planlanıyor.
AA muhabirinin derlediği bilgilere nazaran altın, bu sene emtialar içinde en iyi performans gösterenler içinde yer aldı.
Altının ons fiyatı geçen yılı 2.062 dolardan tamamlarken, 25 Aralık itibarıyla 2.620 dolara çıkarak sene başından bu yana ortalama yüzde 27 artış kaydetti. Mevzubahis performans (bu fiyatlar dahilinde) altının ons fiyatında 2010’dan bu yana en iyi getiriye işaret etti.
Altın tutarları senelik bazda 40 defa üstün dereceli kırarken, senenin üçüncü çeyreğinde toplam altın talebi ilk defa 100 milyar doları aştı. Ekimde 2 bin 790 dolarla bütün zamanların en yüksek seviyesini bulan ons altın, mevzubahis ayı yüzde 4,15 kıymet hasılatı ile 2 bin 743 dolardan bitirdi.
Geçindiren Rusya-Ukrayna savaşının yanı sıra, İsrail’in Filistin’deki saldırıları ve İran’la yaşanmış olan gerginlik sebebiyle dünyada emin liman olarak görülen dibine yönelik talebin artmasına niçin oluyor.
Amerika’de kasımda düzenlenen başkanlık seçimleri öncesinde artan siyasal belirsizlikler yeniden altın fiyatını yukarı taşıyan bir faktör olarak ön plana çıkarken, Fed’in ürem tenzilat döngüsüne başlaması, Asya’daki kuvvetli istek ve merkez bankası alımları da altın fiyatını sene süresince yukarı yönlü destekledi.
Jeopolitik belirsizlikler emin limana talebi artırdı
Ekonomik belirsizlikler, piyasalardaki dalgalanmalarda yahut jeopolitik risklerin arttığı dönemlerde kıymetini koruması yahut artırmasıyla malum altın, bundan dolayı bir çok yatırımcı tarafınca emin liman benzer biçimde adlandırılıyor.
Şubat 2022’den bu yana idame eden Rusya-Ukrayna harbinde kan basıncı karşılıklı yeni roket sistemlerinin kullanılmasıyla artarken, İsrail’in Gazze Şeridi ve Lübnan’da gerçekleştirdiği saldırılar da belirsizliklere katkıda bulunarak altın talebini artırdı.
ING tarafınca hazırlanan raporda, ülkelerin Rusya karşıtı yaptırımların kendilerine de uygulanabileceği endişesinin, altın talebini artıran bir başka faktör olarak ön plana çıktığına yer verildi.
Amerika ve Avrupa Donanması, Rusya’nın internasyonal rezervlerinin Batılı ülkelerde bulunan ortalama yarısını dondurma sonucu almıştı.
Dünya Altın Konseyinin “Altın Görünümü 2025: Faiz oranları, risk ve büyümede yol bulma” başlıklı raporunda, altın fiyatlarının bu sene 40 üstün dereceli doruk yaptığına yer verildi.
Küresel altın talebinin de üçüncü çeyrekte ilk kere 100 milyar doları geçmiş olduğu bilgisine yer verilen raporda, “Altına yatırım talebi, özellikle tezgah üstü işlemler yoluyla, birçok bölgesel finansal piyasadaki jeopolitik risk ve oynaklığın dip dalgasıyla desteklenmiştir.” denildi.
Raporda, Batılı yatırımcıların merkez bankalarının ürem tenzilat süreciyle dibine istek gösterdiğini ve bu sayede altının bu sene en iyi performans yayınlayan araçlardan biri haline geldiği kaydedildi.
Trump’ın politikaları mühim rol oynayacak
Altın talebini 2025’te nelerin beklediğine ilişik AA muhabirinin sorularını yanıtlayan ING Emtia Stratejisti Ewa Manthey, “Güvenli liman talebi ve merkez bankalarının alımlarıyla birleşen genel boğa piyasası görüntüsünün, 2025’te altını yeni zirvelere taşımaya devam edeceğine inanıyoruz” dedi.
Amerika’de Donald Trump’ın başkan seçilmesiyle Fed’in ürem tenzilat hızının altın için belirleyici rol oynayacağına işaret eden Manthey, “Trump politikalarının enflasyonist etkisi, beklenenden daha az faiz indirimine yol açabilir” ifadesini kullandı.
Manthey, merkez bankalarının üçüncü çeyrekte yavaşlamalarına karşın altın rezervlerini artırmaya devam ettiğini anlatarak, “Şimdi yıl toplamının önceki iki yılın gerisinde kalması muhtemel görünüyor. Gelecek yıla baktığımızda, jeopolitik gerilimler ve ekonomik iklim nedeniyle merkez bankalarının alıcı tarafta kalmasını bekliyoruz.” diye konuştu.
Kısa ve orta vadede altının pozitif yönde ivmesinin devam etmesini beklediklerini dile getiren Manthey, “Jeopolitik gerginlikler ekseninde, faiz oranlarının düşmesi ve yabancı rezerv çeşitlenmesinin devam etmesinin altın için mükemmel bir fırtına yaratması nedeniyle makro zemin değerli metaller için elverişli kalacaktır.” değerlendirmesinde bulunmuş oldu.
Manthey, Trump’ın önerilmiş olduğu tarifeler ve daha sıkı muhacir kontrolü benzer biçimde politikalara atıfta bulunarak, bu adımların enflasyon baskısı yaratabileceğini ve bunun da Fed’in ürem indirimlerini sınırlayabileceğini altını çizdi.
Daha kuvvetli bir dolar ve daha sıkı bir para politikasının altın için bir miktar mukavemet sağlayabileceğini özetleyen Manthey, “Ancak artan ticari sürtüşmeler, altının güvenli liman çekiciliğine katkıda bulunabilir. 2025’te altının ons fiyatında ortalama 2.760 fiyat öngörüyoruz.” bilgisini verdi.
Küresel ekonomide değişiklik yılı beklentisi
Dünya Altın Konseyi (WGC) Inceleme Başkanı Juan Carlos Artigas, altının muhtelif nedenlerden dolayı yılı rekorlarla kapattığına işaret etti.
Altın talebinin üstün dereceli düzeye çıktığını belirten Artigas, “Küresel ekonomik performansa ilişkin mevcut fikir birliği altının hareketlerine yönelik muğlaklık sunarken, jeopolitik manzarayı çevreleyen belirsizlikler gelecek yıl altın için bir sıçrama tahtası sağlayabilir.” dedi.
Önümüzdeki yıl gelişen mali ve ekonomik politikaların küresel dinamiklerde değişimlere yol açabileceğinin altını çizen Artigas, şunları kaydetti:
“Altın için 2025, iki ayrı tarafın hikayesi olacak. İlk olarak, stratejik ve taktiksel itici güçlerin çözülmesini beklerken daha fazla risk iştahı yaşayabiliriz, bu da altının yıl içindeki performansı için daha fazla netlik ve yöne yol açar. Yatırımcıların ilgisini daha da artırmak için faiz oranlarında önemli bir düşüş veya piyasa oynaklığında belirgin bir artış olması durumunda bu gerçekten doğru olabilir. Küresel merkez bankaları talebinin ve Asya piyasalarının da önemli bir rol oynamaya devam etmesini bekliyoruz.”