Ekonomi

Zenginler 5 ülkeden arsa almaya başladı bile: Dünyanın nihayetinde gizli saklı sığınak olacaklar

  • Aralık 20, 2024
  • 0

Dünya nüfusunun hızla artması, istila hastalıklar, iklim değişikliği ve küresel ısınma şeklinde tehditler, insan uygarlığını ciddi risklerle yüz yüze bırakıyor. Bilim adamları senelerdir bu tehditlere karşı hazırlık yapıyor

Zenginler 5 ülkeden arsa almaya başladı bile: Dünyanın nihayetinde gizli saklı sığınak olacaklar

Dünya nüfusunun hızla artması, istila hastalıklar, iklim değişikliği ve küresel ısınma şeklinde tehditler, insan uygarlığını ciddi risklerle yüz yüze bırakıyor. Bilim adamları senelerdir bu tehditlere karşı hazırlık yapıyor ve ihtimaller içinde bir bozgun senaryosunda en güvenilir ülkeleri belirlemeye çalışıyor. Son araştırmalar, küresel bir yıkım niteliğinde bile ayakta kalabilecek beş ülkeyi öne çıkarıyor.

Araştırmalara bakılırsa, Yeni Zelanda, İzlanda, İngiltere, İrlanda ve Avustralya’nın Tazmanya eyaleti, ihtimaller içinde bir küresel çöküşte en güvenilir sığınaklar olarak öne çıkıyor. Bu ülkeler, düşük nüfus yoğunlukları, kuvvetli ziraat altyapıları ve sürdürülebilir enerji kaynakları yardımıyla avantaj sağlıyor. Bilhassa Yeni Zelanda, jeotermal ve hidroelektrik enerji kaynakları, geniş ziraat alanları ve izolasyonu yardımıyla listenin başlangıcında yer ediniyor.
Araştırmacılar, milyarderlerin kıyamete hazırlık amacıyla Yeni Zelanda’da arazi satın aldığını belirtiyor. Sustainability dergisinde gösterilen çalışmada, bu bölgenin sınırlarının kolayca korunabilir olması ve ılıman iklimi sebebiyle tercih edilmiş olduğu anlatım ediliyor.
İngiltere’nin de listede yer alması ise şaşırtıcı bir netice olarak değerlendiriliyor. Nüfus yoğunluğu ve dış kaynaklı üretim bağımlılığına karşın, İngiltere’nin şoklara dayanıklılık potansiyeli bulunmuş olduğu belirtiliyor.
Araştırmacılar, bu güvenilir yerleri “cankurtaran sandalları” olarak tanımlıyor. Büyük bir yıkım niteliğinde, bu ülkelerin nüfuslarını koruyarak medeniyetin devamını sağlayabileceği öngörülüyor.
Sadece uzmanlar, ülkelerin dayanıklılıklarını artırmaları icap ettiğini vurguluyor. Besin güvenliği, enerji şebekelerinin sürdürülebilirliği ve yedek kapasite oluşturulması, küresel bozgun senaryolarına karşı alınabilecek başlıca önlemler içinde yer ediniyor.
Araştırmacılar, küresel ekonominin çevreye verdiği zararlar, şiddetli finansal krizler, pandemiler ve iklim değişikliğinin bir kombinasyonunun küresel bir çöküşü tetikleyebileceğini anlatım ediyor.
Prof. Dr. Aled Jones, “Son yıllarda büyük gıda kayıpları, finansal krizler ve pandemiler peş peşe geldi. Şanslıydık ki aynı anda olmadılar.
Ancak, tüm bu felaketlerin aynı anda yaşanmaması için gerçek bir neden yok” diyerek durumun ciddiyetine dikkat çekiyor.
Dünyanın geleceği, çevresel felaket, kaynakların tükenmesi ve hızla artan nüfus şeklinde tehditlerle büyük bir risk altında. Araştırmacılar, bu gerçeklerin küresel dayanıklılığın artırılmasının önemini bir kere daha ortaya koyduğunu söylüyor.