class=”medyanet-inline-adv”>
Endüstri ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, İstanbul’da düzenlenen İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü (SMIIC) 19. Genel Kurulu’na video bildiri gönderdi.
İpek Yolu benzer biçimde erken devre tecim yollarıyla temelleri atılan küresel ticaretin, coğrafi keşifler ve Endüstri Devrimi ile büyük ivme kazandığını hatırlatan Kacır, teknoloji devrimlerinin lojistik ve ulaşım imkanlarını genişletmesinin de değişik coğrafyaları birbirine bağlayan alternatif tecim yollarının tesis edilmesine olanak tanıdığını söyledi.
Kacır, gelinen noktada küresel mal ve hizmet tecim kütlesinin 31 trilyon dolara ulaştığını belirterek, şunları kaydetti:
“Bugün, günlük hayatta kullanılan pek çok ürün ve hizmetin arkasında çok sayıda ülkenin yer aldığı değer zincirleri mevcuttur. Küresel ticaretin ölçeği ve karmaşık yapısı, farklı ülkelerden firmaların birbirleriyle iletişimde ortak bir dili kullanmalarını zaruri kılıyor. Tüketicilerin satın aldıkları ürüne güven duymasını sağlayacak ulusal ve uluslararası ölçekte mekanizmaların kurulması ihtiyacını ortaya çıkartıyor. Böylesine bir tabloda standardizasyon ve metrolojinin farklı düzenleyici ortamlar arasındaki karmaşıklıkları engellediğini, küreselleşmenin vadettiği sorunsuz mal ve hizmet alışverişini temin etmenin kilit unsurları arasında yerini aldığını söylemek mümkün.”
class=”medyanet-inline-adv”>
“TSE’Yİ ÖRNEK BİR KONUMA TAŞIDIK”
Standardizasyon ve ölçümde doğruluğun, ürünlerde kaliteden, norm ve tartıda ise adaletten hiç ödün vermeyen İslam medeniyetinin mirasçıları olduklarını vurgulayan Kacır, bunun kendileri için hem de bir terbiye ve repertuvar meselesi de bulunduğunu söylemiş oldu.
Kacır, dünyanın ilk standardı olarak malum ve çağın Osmanlı Padişahı 2. Bayezid tarafınca piyasaya çıkan Kanunname-i İhtisabı Bursa’nın, ecdadın ahlaklı ve güvenilir ticareti tesis etmek için kuvvetli iradesinin bir yansıması bulunduğunu beyan etti.
Türkiye Yüzyılı’nda da hedeflerinin, ecdadın kendilerine miras bıraktığı sağlam tecim ahlakı temelinde Türkiye’yi çağdaş medeniyetler seviyesinin üstüne taşımak bulunduğunu belirten Kacır, şöyleki devam etti:
class=”medyanet-inline-adv”>
“Bu anlayışla, Türk Standartları Enstitüsünü (TSE) nitelikli insan kaynağı ve gelişmiş laboratuvar altyapısıyla örnek bir konuma taşıdık. Enstitümüz bugün Türk Malı damgasının yüksek kaliteyle eşdeğer olduğunu tescilliyor. Vatandaşlarımızın dünya standartlarında, güvenli ürün ve hizmetlerle buluşmasına vesile oluyor. TÜBİTAK Ulusal Metroloji Enstitümüz de uluslararası normlara uygun ölçme referans standartlarını geliştirerek, sanayi, bilim ve araştırma altyapımızın kullanımına sunuyor. Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde, dünyanın dört bir yanında ticaret köprüleri kurarken bu 2 kurum bünyesinde oluşturduğumuz bilgi birikimi ve deneyimi dost ve kardeş ülkelerle paylaşmaktan çekinmiyoruz. Özellikle de İslam ülkeleri arasında karşılıklı ticari ve ekonomik ilişkileri artıracak her adımın destekçisi oluyoruz. Bu çabalarımızın önemli meyvelerinden biri ülkemiz öncülüğünde kurulan ve İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkeler arasında ticareti artırmada kıymetli rol üstlenen İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsüdür. Ülkelerimiz arasında metroloji ve standardizasyon alanlarında uyumu artırarak karşılıklı ticaretteki birçok bariyeri yıkan kurumumuzun başarılarını takdirle takip ediyoruz.”
HELAL AKREDİTASYONLU 2 BİN ÜRETİM TESİSİ
class=”medyanet-inline-adv”>
Kacır, SMIIC üyesi ülkeler içinde data birikimi ve deneyimin paylaşılmasına dönük emekleri ve helal standartları önemsediklerini belirterek, küresel helal ekonominin bugün 7 trilyon dolara, helal besin sanayisinin de 1 trilyon dolar büyüklüğe eriştiğini bildirdi.
Müslümanların dini emirler doğrultusunda yaşamını şekillendirmesine olanak tanıdığı olan helal sertifikasının, gelinen noktada artık her dinden insan için güvenin sembolü haline geldiğini vurgulayan Kacır, şunları kaydetti:
“Ülkemizde küresel standartlarla uyumlu bir helal belgelendirme altyapısı kurmak üzere son yıllarda önemli adımlar attık. Helal akreditasyon hizmeti sunmaya yetkili tek otorite konumundaki Helal Akreditasyon Kurumunu (HAK) kurduk. Bugüne kadar 2 binin üzerinde üretim tesisinin helal belgesini akreditasyon güvencesi altına aldık. Tek ve uyumlaştırılmış standartlara dayalı bir akreditasyon mekanizması, farklı belgelendirme yaklaşımlarının, üreticiler ve tüketiciler nezdinde doğurduğu olumsuz sonuçlar için yegane çözümdür. Özellikle SMIIC standartlarına göre faaliyet gösteren akreditasyon kurumlarına çatı örgütü vazifesi görecek Helal Akreditasyon Kurumları İslami Forumu (IFHAB) girişimini bu açıdan kıymetli görüyoruz.”
class=”medyanet-inline-adv”>
FİLİSTİN MESAJI
Kacır, SMIIC’e ev sahipliği icra eden ülke olarak, İslam İşbirliği Teşkilatı ülkelerinin ortak faydasına hizmet eden çalışmalarında daima kolaylaştırıcı bir rol üstlenmeye devam edeceklerini dile getirdi.
Ülkeler içinde kardeşlik ve beraberliği değişik yönleriyle güçlendirecek adımları atarken Orta Şark’da yaşanmış olan soykırıma da izleyici kalmayacaklarının altını çizen Kacır, “İsrail’in Gazze ve diğer Filistin topraklarında gerçekleştirdiği katliamlarda bugüne kadar çoğu çocuk ve kadın olmak üzere 50 bine yakın Filistinli kardeşimiz şehit oldu. Bu tablo karşısında insan haklarının bayraktarı olduğu dile getirilen ülkeler sessiz. Uluslararası kuruluşlar çözüm üretmekte aciz. Türkiye olarak Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde ‘Dünya beşten büyüktür’ diyerek bu zulme karşı tepkimizi dile getirmeye devam edeceğiz. Dik ve dirayetli duruşlarıyla insanlığın yüz akı Filistinlerin her zaman yanındayız. Ümit ediyorum ki Filistin’de, Gazze’de yaşanan insanlık dramının sona ermesi yakındır.” ifadelerini kullandı.