class=”medyanet-inline-adv”>
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TOBB İkiz Kuleler Konuşma Salonu’nda düzenlenen TOBB Genel İdare Kurulu toplantısına katıldı.
Toplantının açılışında konuşan Yılmaz, Amerika Merkez Bankası ve Avrupa Merkez Bankasının ürem tenzilat döngüsüne geçmiş olmasının Türkiye için pozitif bir haber bulunduğunu, böylece dünya büyümesinin artışıyla dış istek koşullarının iyileşeceğini, likiditenin ve gelişmekte olan ülkelere yönelik fon akışlarının artacağını söylemiş oldu.
Ulusal gelir büyüklüğünün geçen yıl 1,1 trilyon doları ilk kere aştığını, bu sene dövizdeki istikrarın da katkısıyla 1,3 trilyon doları aşan ulusal gelire ulaşılacağını bildiren Yılmaz, bu sene 15 bin doları aşan birey başına gelire ulaşmayı öngördüklerini beyan etti.
Yılmaz, dezenflasyon sürecinde, haziran ayından bugüne senelik enflasyonda 27 puan civarında düşüş meydana geldiğini hatırlatarak, “Önümüzdeki dönemde de bu düşüş eğiliminin devam etmesini bekliyoruz. Elbette aylık bazlar, bazen beklentilerden yüksek bazen düşük olabilir ama istikamet burada çok önemli.” diye konuştu.
class=”medyanet-inline-adv”>
“REZERVLERİMİZDE TARİHİMİZDEKİ EN HIZLI GELİŞMELERİ SAĞLADIK”
Bütçe açığını depreme ve öteki bir dizi masraflara karşın makul bir düzeye taşıdıklarını vurgulayan Yılmaz, açığı bu sene sonu itibariyle yüzde 4,9’a, önümüzdeki yıl yüzde 3,1’e düşürmeyi planladıklarını söyledi.
“Rezervlerimizde tarihimizdeki en hızlı gelişmeleri sağladık. Bugün geldiğimiz noktada brüt rezervlerimiz 160 milyar dolara yaklaşmış durumda, swap hariç net rezervlerimiz 45 milyar civarlarına gelmiş durumda. Muazzam hızlı bir rezerv birikimi sağladığımızı söyleyebilirim.” diyen Yılmaz, bu sene nihayetinde yüzde 1’in dibine düşebilecek bir cari aleni beklediklerini kaydetti.
Cevdet Yılmaz, şu şekilde konuştu:
“Özellikle sanayide, reel sektörde verimliliği ve rekabet gücünü arttırarak, dönüşümleri hızlandırarak, enerji başta olmak üzere yine belli ithal kalemlerimizde dönüşümleri hızlandırarak cari açığımızı kalıcı, uzun vadeli bir şekilde düşürmek en temel politikalarımız arasında. Bütün bu riskleri düşürdüğümüz için bir taraftan da KKM, geçen yılın ortalarında 126 milyar dolar civarındaydı. Bugün geldiğimiz noktada 40 milyar doların altına düşmüş durumda. Finansal piyasalarımızda da herhangi bir istikrarsızlığa yol açmadan burada da çok dramatik bir şekilde, hızlı bir şekilde KKM’nin gerilediğini görüyoruz. Bütün bu risk göstergelerinin düşmesiyle birlikte CDS dediğimiz ülke risk primimizde ciddi bir iyileşme oldu. Üç kredi derecelendirme kuruluşu ikişer kademe artış yaptı. Bu artışların yapıldığı tek ülke Türkiye dünyada. Dolayısıyla burada da hem içeride hem dışarıda politikalarımıza olan güvenin, desteğin güçlü olduğunu ifade etmek isterim.”
class=”medyanet-inline-adv”>
“İŞSİZLİK SEVİYELERİMİZ TEK HANELİ RAKAMLARDA DEVAM EDİYOR”
Enflasyonla mücadelenin rahat olmadığını, birtakım katılıklar olduğunu dile getiren Yılmaz, “İnanıyoruz ki gelecek yıl çok daha olumlu bir noktaya geleceğiz. Ondan sonraki 2026’da ise artık enflasyon ülkemizin gündeminde çok fazla tartışılmayacak. Şimdiden temel mallarda yüzde 30’un altına gelmiş durumda enflasyon. Mallarda genel olarak yüzde 40’ın biraz üstünde. Esas katılık hizmetler sektöründe görülüyor. Kiralar başta olmak üzere. Dolayısıyla buralarda da zaman içinde kırılmalarla enflasyon çok daha makul düzeylere doğru düşecektir.” ifadelerini kullandı.
Yılmaz, bu sene yüzde 3,5 civarında gelişme tahminleri bulunduğunu, istihdamdaki artışın da devam ettiğini belirterek, “Toplam istihdam sayımız 32,8 milyon kişiye, istihdam oranımız da yüzde 49,7 yükselmiş durumda. İstihdam çok önemli hem ekonomik hem sosyal hayat açısından çok kıymetli. Bu açıdan tabii bu istihdamın çok büyük bir kısmını sağlayan özel sektörümüze, girişimcilerimize şükranlarımızı sunuyoruz. İşsizlik seviyelerimiz tek haneli rakamlarda devam ediyor.” değerlendirmesinde bulunmuş oldu.
class=”medyanet-inline-adv”>
Gerçek sektöre yönelik birtakım programlara haiz olduklarını dile getiren Yılmaz, Yatırım Taahhüdü Karşılığı Ön ödeme Kredisi’nde ilk aşamada periyodu pozitif olarak tamamlayan 25 proje olduğunu, bu projelerin bedelinin 226 milyar Türk lirası bulunduğunu ve bu projelerin finansal aşamaya geldiğini söylemiş oldu.
“YENİ EYLEM PLANLARI DA HAZIRLAMIŞ DURUMDAYIZ”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, yöresel kalkınmaya ait de çalışmalara devam ettiklerini aktararak, şu şekilde devam etti:
“GAP bölgesi, DAP bölgesi, DOKAP ve KOP bölgesi, yani Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu, Doğu Karadeniz ve Konya Ovası dediğimiz daha çok Orta Anadolu. Bu dört bölgede kişi başına gelir Türkiye ortalamasının altında. Dolayısıyla bu bölgelerimizi özellikle ortalamalara daha fazla yaklaştırma yönünde yeni eylem planları da hazırlamış durumdayız. Bunları da her birini kendi bölgesinde ilgili arkadaşlarımızla birlikte ilan edeceğiz. Ekonomik Koordinasyon Kurulu toplantılarımızı da bu vesileyle ilgili bölgelerde gerçekleştireceğiz. Sizleri de iş dünyamızı da hem bölgedeki iş dünyasını hem de merkezdeki iş dünyasını da bu toplantılarımıza davet edeceğiz.”
class=”medyanet-inline-adv”>
Konuşmaların peşinden toplantı basına kapalı olarak devam etti.