İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, iş dünyasını ve bütün sektörleri derinden etkileyecek küresel değişiklik dalgalarının geldiğini kaydetti.
Bugün geçerli birçok endüstrinin yarının rekabet arenaları içinde yer almayacağını belirten Avdagiç, Türkiye’nin yüksek gelişme ve dinamizm ile benzersiz sanayi kategorilerine daha çok açılması icap ettiğini kaydetti.
Avdagiç, bunun bir mecburiyet olduğuna dikkati çekerek, “Sürekli tüketim malları üreten ülke değil, geleceği düşünüp teknolojik yatırım malları da üreten ülke olmanın günümüzdeki anlamı budur.” değerlendirmesinde bulunmuş oldu.
18 ENDÜSTRİYE YATIRIM ÇAĞRISI
E-ticaret, elektrikli araçlar, cloud (bulut) servisleri, yarı iletkenler sektörlerinin ilerlemesini sürdürdüğünü belirten Avdagiç, “Yapay zeka, dijital reklamlar, streaming video ise dönüşüm içindeki teknolojiler. Örneğin yapay zeka, yazılımın içinden çıktı ve kendini gösterdi. Bir de tamamen yeni gelişen süreçler var. Bunların başında da paylaşımlı otonom araçlar, uzay, siber güvenlik, batarya teknolojileri, video oyunları, robotik, biyoteknoloji, modüler inşaat, nükleer fizyon, hava hareketliliği ve obezite ilaçları geliyor. McKinsey Global Institude’ün (MGI) son raporundaki bu 18 yeni rekabet arenası, global ekonomiyi şekillendirecek. 2040 yılına kadar 29 trilyon dolar ile 48 trilyon dolar arasında gelir üretecek bu 18 endüstride yapacağımız atılımla kazanan biz olmak zorundayız. McKinsey’e göre bu 18 alanda 2040 yılına kadar 2-6 trilyon dolar kar bulunuyor. Bu teknolojilerin kolektif milli gelirdeki payı ise yüzde 4’ten yüzde 10-16’ya çıkacak. Dolayısıyla bu kategoriler bizim için asıl ve en önemli hedeftir.” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE YÜKSEK TEKNOLOJİ İLE KALKINACAK”
İTO Başkanı Şekib Avdagiç, gelecek 10 yılı Türkiye’nin yüksek teknoloji ile kalkınacağı bir döneme çevirmek için çalışmaya şimdi başlamaları icap ettiğini söylemiş oldu.
Türkiye Yüzyılında endüstrileri dönüştürmenin artık bir tercih değil, zorunluluk bulunduğunu kaydeden Avdagiç, şunları belirtti:
“Ekonomik karını teknoloji ile artıran, dünyaya hitap eden, AR-GE yatırımlarına daha fazla ihtiyaç duyan teknolojilere yoğunlaşmalıyız. Unutmayalım ki 2005 yılında dünyanın en büyük 20 şirketi arasında yer alanlardan Eylül 2024 itibarıyla sadece 4’ü ilk 20’de kalabildi. Sonraki 20 yılda listeden çıkacak olanların yerini, Türk firmalarının alması için şimdiden çalışmalıyız. 2005’te iPhone yoktu, bulut depolamadan bahseden kimse yoktu, elektrikli otomobiller bilim kurgu filmlerinden çıkmış gibi görülüyordu. Bugün bunlar fazlasıyla hayatımızda bu firmalar dünyanın en büyük şirketleri. Gelecekte Fortune 500 listesinde düzenli yer alan firma sayımız kadar başarılı olmuş olacağız. Türkiye Yüzyılı’na ancak Time100 AI listesine adımızı yazdırarak girip ilerleyebileceğiz.”
“DEĞİŞİM DALGALARI GELİYOR”
TÜİK verilerine bakılırsa Türkiye’nin senenin ilk 9 ayındaki yüksek teknolojili ürün ihracatının 6,1 milyar dolar bulunduğunu anımsatan Avdagiç, toplam imalat endüstri ihracatı içerisindeki payının ise yüzde 3,4 olarak gerçekleştiğini açıkladı.
Avdagiç, “İhracatımızda teknoloji yoğunluğunu artırmak için büyük bir küresel dönüşüm imkanı önümüzde. İş dünyamızı ve tüm sektörlerimizi derinden etkileyecek değişim dalgaları geliyor. Dünyanın 48 trilyon dolarlık yeni rekabet arenalarını kaçırmayalım.” çağrısında bulunmuş oldu.