Finans

Borsa İstanbul’da doğrultu yukarı döndü mü?

  • Eylül 29, 2024
  • 0

Meksa Portföy Inceleme Müdürü ve Özgürlük Iktisat yazarı Zeynel Balcı, bu haftaki köşe yazısında, “Borsa İstanbul’da sıska manzara sürüyor. Yükseliş denemeleri güç kazanamadı ve satışla karşılaştı. Borsada çıkış

Borsa İstanbul’da doğrultu yukarı döndü mü?

Meksa Portföy Inceleme Müdürü ve Özgürlük Iktisat yazarı Zeynel Balcı, bu haftaki köşe yazısında, “Borsa İstanbul’da sıska manzara sürüyor. Yükseliş denemeleri güç kazanamadı ve satışla karşılaştı. Borsada çıkış için bir süredir bahsettiğimiz piyasayı taşıyacak beklenti, gündem ve para girişi kriterlerinden beklenti ve gündem tarafında pozitif yönde gelişmeler var. Amerika, Avrupa ve Çin’i de kapsayan ürem tenzilat furyası ile artan risk iştahı, bu durumun Türkiye’nin de dahil olduğu gelişen ülkelere yansıyabileceği beklentileri dış kaynaklı iyi bir gerekçe sunuyor” gibi beyan etti.

Balcı’nın yazısının devamı şöyleki:

Son TCMB toplantısının arkasından gösterilen metin TCMB’den de ürem indirimi hikayesinde ileriye yönelik bir sinyal verdi. Türkiye’nin risk primindeki (CDS) düşüş, Fitch ve S&P’den yeniden not artırım öngörüleri, birtakım yabancı bankaların (HSBC) Türkiye için tavsiyesini “ağırlık üstü getiri (overweight)” olarak koruması, borsaya vergi mevzusunun netlik kazanması ve gündemden kalktığının açıklanması, üstün dereceli kıran TCMB brüt rezervleri, bankacılık sektöründe en kötünün geride kalmış olduğu yönündeki değerlendirmeler BIST100 Endeksi’ni yukarı taşımak için lüzumlu koşulları elde etmiş durumda.

Sadece BIST100 Endeksi dış borsalardan negatif ayrışarak düşüş eğilimini sürdürüyor. Bir bakıma “un var, şeker var neden helva olmuyor” benzer biçimde bir vaziyet ortaya çıkıyor.

Kifayetsiz talepte fiyat yükselmiyor

Cevabı kısa ve net, para girişi yok ya da kafi değil. Bir de birtakım siyasal gelişmeler bahane gösteriliyor. Fiyatı arz ve istek belirler. Istek kifayetsiz olunca fiyatlar da yükselmiyor. Faizde tavan görüldü. TCMB’nin son toplantısının arkasından bunu söylemek olası. Enflasyonda beklenmedik bir yükseliş olmadıktan sonrasında ürem artırımı zor. Tutum sahiplerinin son veriler ışığında bir miktar mesken ve dövize alaka göstermeye başladığını söylemek olası. Kur korumalı mevduatta erime devam ediyor. Bu çerçevede temmuz ortasından bu yana gerileyen Borsa İstanbul’a da bir payın düşmesi beklenen ve olağan bir büyüme olacaktı. Sadece hemen hemen böyle bir şey mevzubahis değil.

Senenin ilk yarısına ilişkin bilançoların yayınlanması periyodu yarın akşam itibariyle tamamlanacak. Gerek enflasyon muhasebesi tesiri, gerekse ekonomideki yavaşlamaya bağlı olarak bilanço performansları oldukca düşük. Uzun senelerdir borsada bu kadar oldukca firmanın zarar etmiş olduğu devre pek rastlanılan bir vaziyet değil. Mevcut koşullarda bir değişiklik olmadığına nazaran üçüncü çeyrek için de benzer bir görünümün olabileceğini anlamak kolay olsa gerek. Bilançolardaki bu manzara pay bazlı hareketliliği azaltırken borsanın geneli üstünde ek olarak kilo vermeye niçin oluyor. Borsada probleminin kaynağında para girişinin yetersizliği ilk sırada içeriyor sadece yerli yatırımcının geçtiğimiz aylarda çıkışa inanıp mühim seviyede hissede kalması durumu da var. Yeni alımlar ve para girişleri için ise hemen hemen pek bir hamle yapmış değiller.

İki haftada 3.2 milyar dolarlık alım

Yabancılar ise 20 Eylül ile sona eren haftada 96 milyon dolarlık pay alımı yapmış oldu. Sadece son aylarda genel anlamda satış ağırlıklı oldukları için bir haftalık alımlar bu noktada pek ciddiyet kazandırmıyor. Hissede yabancı yatırımcı davranışları haftalar itibariyle alım ya da satım olarak değişkenlik gösterebiliyor. Önümüzdeki dönemde alımların devamı gelirse o taktirde değişik değerlendirmeler yapmak gerekecek. Yabancı yatırımcılar aynı hafta 1.5 milyar dolar aşan tahvil bono aldılar. Tahvil bonodaki alımları son iki haftada 3.2 milyar doları geçti. Tahvil bono al, pay sat politikalarında bu noktada ciddi bir değişimden laf etmek zor. 20 Eylül haftasında TCMB rezervleri ve yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatında yükseliş görülürken kur korumalı mevduatta (KKM) düşüş sürdü. TCMB brüt rezervleri ise yeni bir rekora imza attı. Yüksek faize bağlı olarak TL’ye dönüş ve carry trade işlemlerinin biriki biriktirmede mühim bir katkısının olduğu aleni. Borsa İstanbul’da davranışlarında ölçülü manzara korunuyor.

Dışarıda ürem indirimi furyası

DIŞ piyasalarda pozitif yönde hava devam ediyor. İyimserliğin kaynağında öncü merkez bankalarının faiz indirimleri var. Amerika ve Almanya’ya Çin de eklendi. Amerika Merkez Bankası’nın (Fed) 50 baz puanlık ürem indirimi sonrası kasım ve aralık toplantılarında da 50’şer baz puanlık indirime gidebileceği beklentisi ağırlık kazanmıştır ve yeni bir fiyatlama mevzusu oldu. Ekonomisinde yaşanmış olan durgunluğa ödenek Çin Merkez Bankası’nın oldukca yönlü ürem tenzilat ve teşvik açıklaması deyim yerinde ise bütün tuşlara aynı anda basması piyasalarda doping tesiri yapmış oldu. Merkez bankalarının ürem hamlelerinin arkasından Amerika ve Almanya borsalarında yeni doruk denemeleriyle çıkış trendleri sürdü. Uzun süreden beri satış baskısı altındaki Çin Borsası (Shanghai-Şangay) geçen hafta yüzde 10’u aşan miktarda prim yapmış oldu. Bu Japonya ve Hong Kong başta olmak suretiyle öteki Asya borsalarını da yukarı çekti. Dünyanın en büyük ikinci ekonomisindeki bu gelişmeler çelik, bakır benzer biçimde emtia tutarları üstünde de müessir oldu. Yarınki Almanya enflasyonu ve 4 Ekim Cuma günkü Amerika ziraat dışı istihdamı gelecek hafta yakından izlenecek veriler içinde olacak.

Altın üstün dereceli tazeliyor

Fed öncülüğünde geçindiren ürem indirimlerinden en çok yararlanan yatırım araçlarının başlangıcında altın geliyor. Altının ons fiyatı 2.700 dolara yaklaşırken geçen haftayı 2.658 dolar seviyesinden kapattı. Yükselişini sürdüren gümüş de 32.50 direncini kırma çabasında. Gümüş dibine nazaran zamanı zirvesinin oldukca peşinde kaldı. 2011 senesinde 50 doları görmüştü. Öteki taraftan, Amerika tahvil faizlerinde, dolar ve Euro’da yatay seyir, petrol fiyatında ise düşüş hakim. Amerika 10 senelik tahvil faizi yüzde 3.75, dolar endeksi 100.38, Euro/dolar paritesi 1.1164, brent petrol 71.9 dolardan haftayı kapattı.

Petrol fiyatlarında; OPEC’in arz artış beklentisi, İsrail-Lübnan mevzusundaki gelişmeler, Çin’in teşvik ve ürem tenzilat hamleleri, Suudi Arabistan’ın aralık ayında üretim artışı sonucu ve Libya’da merkez bankasını yönetecek adlar hikayesinde şark ve batı grupların anlaşması fiyatlamaya mevzu gelişmeler. Yaşanmış olan düşüşte Suudi Arabistan ve Libya mevzusundaki gelişmeler müessir oldu. Çin’deki teşvik paketi ve ürem düşüşlerinin tesiri oldukca sınırı olan kaldı. Petrol fiyatlarındaki düşüş, Türkiye dahil maliyet enflasyonu ve petrol ithalatçısı ülkeler için dış tecim açığının azaltılması hikayesinde bir avantaj barındırıyor.

Enflasyon planlanıyor

Gelecek hafta iç piyasaların dikkati eylül ayına ilişkin enflasyon verilerinde olacak. Piyasa beklentisi aylıkta yüzde 2.2 civarında. Senelik enflasyon ise baz etkisiyle düşmeye devam edecektir. Sadece piyasalar enflasyonu aylık üstünde okumaya devam ediyor. Şu demek oluyor ki da bu. Enflasyonda kalıcı bir düşüşten laf etmek için en azından aylık enflasyonun yüzde 2’nin dibine yerleşmesi mühim olacak. Gıdada yaz mevsimselliğinin azalması, döviz kurlarındaki yatay seyrin yerini hafifçe de olsa yükselişe bırakması, fuel oil ve doğalgaz benzer biçimde maliyet artırıcı zamların etkilerini dikkate aldığımızda enflasyonu düşürmede birazcık zorlanma yaşanması olası görülüyor. Bir de ürem indirimi gelirse ekonomide talebin nispeten canlanmasıyla vaka birazcık daha çetin bir hal alabilir. Yeniden de gerçekleşmeleri görmek gerekecek.

Enflasyon TCMB ürem kararları için en mühim referans noktalarından biri. Ek olarak uygulanan ekonomik programın en ciddi kriterleri içinde içeriyor. Bu açıdan enflasyonda kalıcı bir düşüş olmadan ürem indirimi sinyali verilmesi ya da ürem düşüşü hikayesinde dikkatli olmakta fayda var. Öteki taraftan ekonomide çarkların yavaşlaması benzer biçimde bir mesele da mevcut. BDDK’nın perşembe günü kredi kartları ve bireysel kredilere yönelik icra ettiği düzenlemeler daha oldukca borç ödeme kapasitesinin kilo vermesi ve buna bir önlem olarak görülebilir.

Borsa dirençlere takıldı

Borsada çıkış için piyasayı taşıyacak ‘beklenti’, ‘gündem’ ve ‘para girişi’ kriterlerinden beklenti ve gündem tarafında pozitif yönde gelişmeler var. Sadece BIST100 Endeksi dış borsalardan negatif ayrışarak düşüş eğilimini sürdürüyor. Zira para girişi yok ya da kafi değil.